6 Eylül 2010 Pazartesi

Beşiktaş ve 5. Hafta



Karabük gibi zor bir deplasmandan, üstelik de geri düşmesine rağmen farkla çıkan bir Beşiktaş var. Bu sezon dışarıda oynadığı 5 adet resmi maçın 3 tanesinde 4 atmış bir Beşiktaş var.


Ve o Beşiktaş’ta henüz normal gol atmamış bir Quaresma var.


Normal pas atmamış bir Guti var.


Yaşına uygun davranmayan bir Necip var. Aynı betimlemenin farklı yönünde bir İbrahim Üzülmez var.


Gece hayatı, gece maçlarından ibaret olduğu çok belli olan güzel bakışlı Cenk var.

Bir de her maç kalesinde gördüğü ortalama 4 net gol pozisyonu var.


Son cümle de dahil olmak üzere Beşiktaş Taraftarı mevcut durumdan memnun. Tek farklı galibiyetlerle Gündoğdu’ya kadar stres içinde gelen bir takımdan 3. golden sonra bile hala saldıran bir takım karakterinde olmak herkesin hoşuna gidiyor.


Bu karakterde oyunu rakip sahada oynayan bir takım var. Quaresma, Guti gibi direk kaleyi düşünen süper yeteneklerin yönlendirdiği bir takım, oyunu mecbur böyle oynamak zorunda. Çünkü bu isimlerin kaleye, mümkün olan en kısa zamanda ve çabuk ulaşması ya da topu ulaştırması lazım.


Burada sorunun, savunma orta sahada olduğu için savunmanın arkasında kalan geniş alan olduğu söyleniyor. Aslında sorun bu değil. Sorun o geniş alanı kullandırtmamakta. Bunu önlemenin 3 yolu var.


1)Hızlı savunma oyuncuları

2)Pres yapan hücum oyuncuları
3)Girilen pozisyonların çoğunun gol yapılması.


Beşiktaş’ta ilk iki madde zaten sorunlu, 3. madde de İ.B.B maçında sorun haline gelince o maçı kaybetti.

Yine de bu haftaya kadar, her ne kadar çok pozisyon verilmiş olsa da savunmanın arkasına sarkabilen rakipler gerek Cenk’in performansı gerek şu ana kadar çok aksamayan ofsayt taktiği ve gerekse şahsi beceriksizlikleri neticesinde bu durumu iyi kullanamadı.


Ama ligimizde bu açığı iyi kullanabilecek oyuncular var.


Sercan, Volkan Şen, Yattara, Niang, Dia, Baros, Kewell, Zalayeta ve Cangele.

Bursaspor, Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Kayserispor.

Ligin en zorlu, en iddialı takımları, en becerikli oyuncuları. Eğer Schuster’in büyük maçlar için değişik bir düşüncesi yoksa, bu maçlar düelloya döner. Topu çizgiden daha çok geçiren kazanır. Ya da beceriksiz olan kaybeder.

Eğer Schuster’in bu maçlar için farklı bir düşüncesi varsa, bunu çok yakın bir tarihte 5. hafta göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...