17 Ağustos 2011 Çarşamba

Kader

Futbolumuzda gübre öylesine bol ki, tarlalarımız yemyeşil, buğdaylarımız salkım salkım başak dolu.

Tabii hasatı da gübre sahipleri topluyor. Hasatın hasılatı da haliyle aynı ağalara kalıyor. Böyle bir ortama aksesuar olarak tüy iyi giderdi, onu da dün kozmik odadan çıkarıp elimize verdiler. Şimdiki şaşkınlığımız da bundan. Fengshui bozulmadan bu tüyü dikecek şirin bir topak bulmalıyız.

3 temmuzda 20 milyonluk bir topluluğun başkanına kelepçe takılmasıyla başladı bu süreç. Düne kadar olacakları merak ettik.

Bu süre içinde 44 şehit verdik. Kimi Fenerbahçeliydi çocuklarımızın, kimi Beşiktaşlı, kimi Trabzonlu. Onlar da bekliyordu kararı. Ligin başlamasını da bekliyorlardı. Futbol, onların 90 dakikalık tezkeresiydi. Kurşunlar sustuğunda yıkılmışlardı. Kimi sırtüstü, kimi yüzüstü, kimi de yan yatıyordu. Şafak defterlerinde “Asker vurulduğunda değil, unutulduğunda ölür” yazıyordu. Unutulmaları, o ünlü repliğin 45 saniyesi kadar sürecekti belki de.

Dün Sn. Aydınlar nihayet çıktı, konuştu. Çok şey söyleyerek, hiç bir şey anlatmadı. Dikkatimi çeken cümlesi “Bir hüküm verilmesi adil değildir” oldu. Mikrofonlarımı 5 temmuza çevirdim hemen. TFF heyeti ve Başkan Aydınlar savcılığı ziyaret etmiş ve Aydınlar “Durum çok vahim gözüküyor, bu kadarını beklemiyordum” demişti. Peki bu kadar vahim gözüken bir duruma hüküm ver(e)memek ne kadar adildir?

26 klasör rapor var. Allah uzun ömürler versin Hayrettin Karaca duyarsa yüreğine iner. Her yıl Kıbrıs kadar toprak kaybettiğimiz bir ülke, bu kadar ağaç katliamını kaldırmaz. Madem hüküm ver(e)meyecektiniz, bu kadar çalışmaya, çabaya, rapora, belgeye ne gerek vardı?

Ligin marka değerini korumak adına veril(e)meyen bu hükmün, maçların üzerine fiyat etiketi yapıştırdığını düşündüler mi? İnsanların büyük bölümü beyin jimnastiği yapıyor. 1 şampiyonluk kaç Emenike, Tabata, Elano, Marcelinho eder?

Ülke olarak kaderciyizdir.

Madencilerimiz göçük altında kaldı, kadere bağladı büyüklerimiz.

Bugün öğrendim Yalova’da tam 12 yıl önce 2500 kişinin hayatını kaybettiği bölgeye çok katlı bina izni verilmiş. Aklıma “7.4 yetmedi mi?” diye pankart açan hanım kızımız geldi.

Belli ki yetmemiş.

Yarın 2500 kelle daha göçük altında kaldığında, buna da kader diyecekler.

Adalet örümcek ağı gibidir, küçük böcekler takılır, büyükler yırtar geçer.

Kader ağlarını hep böyle mi örer acaba?

İnsanlarımız yıkılıyor, evlatlarımız yıkılıyor, futbolumuz yıkılıyor.

Belki de yıkım bizim kaderimizdir.


Yakup Sabri İNANKUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...