10 Nisan 2012 Salı

Komutan Guardiola’nın Mücadelesi


Mücadele. Bizi futbola bağlayan... Hayır! bizi futbolda birleştiren ana unsur. 11 adamın sırtına yüklenen kavramların, fikirlerin, zayıflıkların, inançların, arzuların çatışması. Futbolun kutsal ruhu saha dışından saha içine akar. O nedenle bu mücadelenin sınırlarını saha içinde tutamazsınız. Saha içinde biten şey oyundur. Oyun bittiğinde mücadele geldiği yere, saha dışına döner.

Büyük oyuncular, büyük teknik direktörler kupa kazandı(rdı)kları için büyük değillerdir. Futbolun ruhunu anladıkları için büyüktürler. Büyük oldukları için kupa kazanırlar. Jose Mourinho polemik olsun diye “Benim için maç basın toplantısı salonuna girince başlar, 90 dakika sonunda değil, basın toplantısı bitince biter.” demiyor. Mücadelenin başında avantaj yakalamak, hatta mümkünse onu başlatan olup oyunun kurallarını belirlemek istiyor.

Dün akşam Josep Guardiola basın toplantısında şöyle bir söz sarfetti: Hala, ligde şampiyon olmamızın neredeyse imkansız olduğunu düşünüyorum. Rakibimizin kim olduğunu gözden kaçırmamamız gerekli. Tarihte hiçbir takım Real Madrid'i 10 puan geriden gelerek geçmedi”

La Liga’nın bitmesine 6 hafta var, Camp Nou’da bir El Clasico var ve elinin altında dünyanın en iyi takımı var. Guardiola umutsuz mu? Hiç sanmıyorum.
Real Madrid’i rehavete mi sokmaya çalışıyor? Cristiano Ronaldo ve arkadaşlarının bu pohpohu yemeyeceğini en az onlar kadar biliyor.
Amacı asla Real Madrid’i kandırmak değil. Hatta daha ötesinde konu Real Madrid’le bile ilgili değil.
Açayım…

Tarihte hiçbir takım Real Madrid'i 10 puan geriden gelerek geçmedi”
Hiçbir takım!
Bugüne kadar arkada kalanların hiçbiri tarihin en iyi takımı değildi de ondan. Tarihin en iyi takımı olmanın birinci kuralı, tarihte yapılmayanı yapmak, ikinci kuralı birinci kural için sonuna kadar mücadele etmek.

Baltasını topraktan çıkardı. Hedef gösteriyor Guardiola. Büyük bir komutanın yapması gerektiği gibi. Bunu da kendi tarzında yapıyor. Alabildiğine saygılı, alabildiğine zeki, alabildiğine kibar. Rakibe değil kendine dönük. Başkasının çapını küçültmekle uğraşmıyor, kendi çapının büyüklüğünü oyuncularına hatırlatıyor. Rakibin büyüklüğünü kullanıyor, onu yüceltiyor ve “tarihte kimsenin yapamadığı” bir başarıyı işaret ediyor oyuncularına. Kendine güvenmenin ve mücadelenin katı bir ukalalıktan farklı bir olgu olduğunu hatırlattığı için futbol dünyası da ayrıca minnettar olmalı büyük komutana.

Yakup Sabri İNANKUR 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...