13 Ekim 2010 Çarşamba

Yeni Vatan Hainleri Geliyor!

Lobilerin taşıdığı, vatan-millet gazlarının doldurduğu kovalar, bizim değirmenleri artık döndüremezken, Don Kişot rolüne soyunan Hamit’e teşekkür ediyor “Tek millet 2 devlet”in diğer yarısı Azerbaycan’ı tebrik ediyorum. Hakan Baltasıyla, Volkanıyla, Nihatıyla, Özeriyle, Oğuz Çetiniyle bir türlü milli olamayan takımımızı bırakıp Almanya’nın genç “Milli” Takımlarına göz atalım.

Almanya U-17 Kadrosu;

Kaleciler

Odisseas Vlachodimos

Cedric Wilmes


Savunma

Kaan Ayhan

Koray Kacinoglu

Koray Günter

Nico Perrey

Cimo Röcker


Orta Saha

Levent Aycicek

Emre Can

Timo Cecen

Fabian Schnellhardt

Mitchell Weiser

Robin Yalcin


Forvet

Maximilian Arnold

Okan Aydin

Mirco Born

Nils Quaschner

Samed Yesil

18 kişilik kadronun 8’i Türk asıllı. Yani Almanya U-17 kadrosunun neredeyse yarısını 4-5 sene sonra “bizim çocuklar” diye sahipleneceğimiz oyuncular oluşturuyor. Yalnız, bu kez attığı gol(ler)e sevinecek bir nesil geliyor. Hala “vatan hainliği” sularında kulaç atanlar bata çıka önündeki koskoca sorunlar adasını görmekten aciz kalmaya devam etsin, bu çocukların da Mesut gibi yediği kaba pislemeyeceklerine, taşıdıkları sorumluluğun hakkını vereceklerine eminim.


Hoş, biz hala “Mesut gole sevindi mi?, yüzü üzgündü, aslında Alman mı?, yok Türk mü, hatta Kürt mü?” tartışma bulamaçlarını kaşıklıyoruz. Neden, nasıl sorularının etrafında dönüyor da dönüyor, mideleri bulandırıyoruz.

Belli lobilerin ve şahısların elinde yelkenlerinin rant rüzgarına göre ayarlandığı bir geminin karaya oturması neden şaşırtıyor, neden üzüyor anlamış değilim. “Ligimizin marka değeri” tanımlaması ısrarla gözümüze sokuluyor. Gelgelelim maçlar Kung-Fu tekmeleri eşliğinde başlıyor, Aikido taklaları ile sona eriyor, kallavi yorumcular ise oyuncu sakatlıklarını aşırı sekse bağlıyorlar. Ödediğimiz para belli, aldığımız hizmet belli asıl “aşırı” cinsellik burada bence.

Neden 4 milyonluk Türk nüfusundan Real Madrid virtüözü çıkıyor da 70 milyondan en fazla Arda çıkıyor diye sorgulamayalım, ya da neden “bizim çocuklar” bize “Nein!” diyor bunun çözümü aramayalım. Nasıl olsa, 4 yıl sonra “Dünya Kupası’na dokunan ilk Türk oyuncu” diye kendi kendimize pembe gözlükler takacağız. Futbolumuzun her anlamda siyahlaştığı bir ortamda gözümüze giren gerçeklerden nasıl kaçacağız, onu da “Luis Suarez de iyi topçuymuş” diyen gelecek dünya kupası yorumcularımıza bırakalım (mı?)


Not: Fotoğraftakiler U-18 takımından, Murat Bildirici ve Özkan Yıldırım


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...