14 Ekim 2010 Perşembe

23 Yaşında Bir Delikanlı, 61 Yaşında Bir Delikansız

23 yaşında bir delikanlı.

Baba parasıyla uyuşmuş bir halde, felekten ödünç aldığı geceleri ile sabahları etmeyebilir.

Ya da

4 (belki daha fazla) sene boyunca ulaşmaya çalıştığı sıfatı belgeleyen kağıdı henüz almış, kravat ve postal arasında kalmış, düşüncelere dalmış olabilir.

Ya da

Doğar doğmaz, yukarıdaki arkadaşa cömert davranan aynı felekle, bilmediği (sorgulayamayacağı) bir nedenden dolayı ters düşmüş, hayatın sillelerinden çokça payını almış, çocukluğunu yaşamamış, geleceği ise yaşanmamış olabilir.

Ya da

Milyonda bir ihtimalle, yukarıdaki arkadaşlardan tümüyle farklı bir durumda, 23 yaşında bir delikanlı, sahip olduğu yetenekleri işe çevirebilmesinin sonucu paraya, şöhrete ve elele tutuştuğu güzeller güzeli bir kız arkadaşına sahip olabilir. Hayatın kendisine kiraladığı bu ışıltıların bizim gözlerimizi alması da normaldir. Bu durumun milyonların çenesine jimnastik yaptırması da normaldir.

Bütün bunlardan sonra özelindeki bu fazlalığın, güzelliklerin ve hızın, iş hayatına olumsuz bir darbe vurması da normaldir.

Ancak anormal olan, abilik, babalık, büyüklük sıfatlarına çoktan haiz olması gereken 61 yaşındaki bir adamın, birebirde “sevgili kardeşim, oğlum, evladım, o işin fazlası sakatlığında etkili olabilir, dikkat edesin” diye kulağına babacan nasihatları katmak yerine Televole krallığının baş soytarılığını yapmasıdır. Delikanlının özelini ve mahremiyetini gazete sayfalarında kahvehane ahalisinin sırıtışlarına sunmasıdır.

61 yaşındaki adamın , delikanlının kadınına sahip çıkma psikolojisini ve erkekliğini ezip geçmesi anormaldir.

23 yaşındaki bir delikanlıyı ağlatan, güzeller güzeli sevgilisinin bıyık altlarına sakız olması düşüncesinin iğrençliğidir. İsyan etmesi normaldir.

Çünkü O, ne olursa olsun, nelere sahip olursa olsun, 23 yaşında bir delikanlıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...