11 Mart 2015 Çarşamba

Gülümse Kartal


Ben;

Aşık oldum kendi çapımda. Değiştim, duruldum, ve çıldırdım aynı anda. Ne konuşmak istedim, ne yazmak. Duyulmak istemedim, anlaşılmaya yorulduğumdan. Benim ilk aşkım futboldu. İlk o kazık attı. Kazık yemeden yaşamayı kim başarmış ki? Neticede hayat kazıklar bütünü. Yaşadıkça sivrilen, sivrildikçe uyuşturan, uyuşturdukça keyif veren.

Türk futbolu bana, bize, cümlemize ihanet etti ve etmekte. İyi de her ihanette vazgeçeceksek hayatta kalmanın manası ne?

O halde;

Gelin başlayalım konuşmaya yine ve yeniden. Duyan olacak mı bilmem. O melankolik hikayeyi de anlatacağım size. Ama önce futbolla başlayalım. Eskisi gibi. Çayınızı aldıysanız, çenemi açıyorum.

Karşımızda disiplini şiar edinmiş bir takım var. Belçika futbolunun kükrediği dönemlerin panter kalecisi Preud’homme gençlerle yaşlıları harmanlamış. Avrupa Ligi’nde 12 maç oynayıp hiç yenilmemiş bir takım kurmuş. Dengeliler ve çalışkanlar. Modern futbolun modasına uyup 4-2-3-1 çıkıyorlar sahaya. Sondaki 1; Tom De Sutter. 1.92’lik bir kule. İşler yolunda gitmediğinde ceza sahasına 19 yaşındaki 1.96’lık Oulare dahil oluyor. Oulare değişik bir oyuncu. Oscar Cardozo’ya benziyor. Sadece yüksekten değil, alçaktan da can yakabiliyor zira düzgün ayaklara sahip. Onları besleyen Refealov takımın asist kralı. Araya bırakmayı seviyor. Tam bir trequartista. Kadife bileklerinden soğuk kanlı paslar fışkırıyor. 
Bu yüzden liginde en çok gol atan takım Brugge.

Arkada Mechele, De Fauw, Meunier, Duarte’den oluşan top hırsızı bir 4’lü bulunuyor. Ortalama 2.6 top çalma ile Avrupa Ligi’nin en hırsız savunmalarının başında geliyorlar.
Bu yüzden liginde en az gol yiyen takım Brugge.

Ataklar genelde sol açık Gedoz ile şekilleniyor. Kıvrak ve çabuk bir oyuncu. Serdar Kurtuluş’un beline kuvvet. Hiç riske girmeye gerek yok at taca Serdar, yerleşelim.

Savunmadan oyun kuruyorlar. Kendi yarı sahalarında sık pas yapıp rakibi hipnoz etmeyi seviyorlar. Müthiş avantaj. Beşiktaş, Arsenal’e, Tottenham’a, Liverpool’a yaptığını yapıp önde bastığı takdirde –ki öyle yapacaktır- Töre’ye ve Olcan’a fırsatlar çıkar. Orada bulacağımız 1 gol bile finalin çeyreğine ortak olmamızı sağlar.

Onlardan daha sistemli, daha yetenekli ve daha kompakt bir takımız. Evet Preud’homme’un dediği gibi Beşiktaş favori. Fakat “biz Liverpool’u eledik Brugge kimmiş” düşüncesi tarihimize Rosenborg ve Valerenga gibi bir hüsran koyar. Beşiktaş gibi çıkıp, yenip gelelim.


Yakup Sabri İNANKUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...