17 Aralık 2011 Cumartesi

Kırmızı-Lacivert Bir Monet Tablosu




Misafirliktesiniz. Sohbetler, kahkahalar, çaylarla dillerden akan bal, kapı eşiğinden apartman boşluğuna taşarken, birden evsahibi ayağa kalkıyor ve iyi geceler dileklerini ardında bırakıp yatmaya gidiyor. Sol bileğinize bakıyorsunuz, saat yirmibir sıfır sıfır…

Hakaret, terbiyesizlik, ayıp gibi kelimeler aklınıza gelmiyor. Aksine saygı duyuyorsunuz.  Böyle bir erdem önünde reveranslar, temennalar gönlünüzde saltolar atıyor. Çünkü O, Bülent Korkmaz. Alemler akadursun, O hergün saat 21.00’da yastığıyla olan buluşmasına asla geç kalmıyor, sabah 6.00’da güne hazır olabilmek için.

Teknik direktörlük karnesi ne kadar yıldızlı olur bilemem ama ben Bülent Korkmaz’ı camlı masa arkasında yorum yaparken görmek yerine, taç çizgisi kenarında görmeyi daha çok seviyorum.

Kalabalığın istatistikleri 4 yönlü bir istikamette seyredursun, Necmettin Şeyhoğlu’nda, sezonun en heyecanlı, en güzel, en hareketli, en skorlu futbolunu izledik.  

Barselona zerafetiyle ince ince boyanan 2 takım, kırmızıların lacivertlere karıştığı bir Monet tablosu kadar estetik bir oyun sundular izleyenlere.

Farkında mısınız, 55 sezon içerisinde en bol soru işareti barındıran sezon bu olmasına rağmen, aynı zamanda en joga bonitocu hocaların da ünlemler koyduğu bir sezon geçirmekteyiz.

İlk yarı 3-2, ikinci yarı 0-3. İki takıma sanki faul yasaklanmış gibi akan bir oyun. Dikkatimi cezbeden iki olay oldu. Dakika 67’de Mersin İdman Yurdu tam 6 oyuncu ile hücum yapıyordu. Hakan Bayraktar ile gol arasında 2 bilemediniz 3 saniye sürecek bir boşluk vardı. Karabükspor’lu Birol yerde kıvranırken, Hakan Bayraktar sahip olduğu bu çok değerli 2 saniyeyi,  kale çizgisi yerine taç çizgisini tercih ederek kullandı. İkincisi ise, bu pozisyondan 10 dakika önce Karabüksporlu Erkan’ın 2 kişiyi çalımlayıp ceza yayına ulaştığı andı. Kaleci Sehiç açıyı kapatmak için penaltı noktası üzerine kadar çıkınca, Erkan bir anda şut kararını aşırtma vuruşa çevirdi.

Estetik ve zeka doluydu.

Kenarlardan şöyle bir uğultu aktı sahaya; “aeüvvveaaooouuu”

Halbuki alkış sesi daha kolaydı.

Keşke saha içindeki futbol kaymağına, saha kenarındakiler de bir kaşık bal ekleyebilse…

Çünkü saha içi kadar, saha dışı da gerekli güzel futbol için.

Yakup Sabri İNANKUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...