23 Aralık 2011 Cuma

Bir Nefes Futbol


Kirli, çürümüş ve leş gibi kokan bir tabutta hava boşluğu aramak aslında yaptığımız. 90 dakikalığına izin alabiliyoruz adına sorumluluk ya da zorunluluk denilen azaplardan.  Büyük usta Lucescu’nun tam 7 sene evvel Ceausescu Romanya’sı diye tarif ettiği o gri ve solgun sokaklarda yürüyüp hayatımızın rengi olan “saf” futbolu arıyoruz, usanmadan.

Bu yüzden Fernandes’i izlediğimizde dudaklarımızın kenarları kulaklarımıza kayıveriyor. Bu yüzden kendisine emanet edilen cevheri sabır ve titizlikle işleyen Carlos Hoca’nın vitrine koyduğu mücevher gözlerimizi kamaştırıyor

2.5 günde bir maça çıkan Beşiktaş, yorgunluktan beslenen efsane maratoncular gibi katettiği her metrede daha çok açılıyor. Karabükspor karşısındaki Beşiktaş’ın orta saha oyuncuları yarı sahalar arasında toplamda 500 kezden daha çok gidip geldi. Bu kadar koşan Fernades’in, Ernst’in, Veli Kavlak’ın isabetli pas sayısı Karabükspor’un sahadaki 9 oyuncusunun toplamından fazla!

Portekizli hocanın isteği; topa ve oyunun kontrolüne sahip, mücadeleci bir oyun anlayışı. Rakibi ısırırken aynı zamanda topu oradan oraya dolaştırarak savunmayı (uyutup) en zayıf haliyle boşluklarla dolu bir anında yakalamak, fuleli oyuncularının koşu yollarına derin paslar göndermek. Hızlı ve net! Avını saatlerce bekleyip tuzağa düşüren avcı gibi…

Bu futbol tarzının üç önemli noktası var, iyi bir alan savunması, kazanılan topların da koşu yollarına hızlı aktarımı ve bunu düşünecek, uygulayacak oyuncular. İlkini Egemen, ikincisi Fernandes önderliğinde gerçekleştiriyor Beşiktaş. Yalnız 3. Bölgede hala sıkıntısı var. Buradaki temel sıkıntı pozisyona girme zorluğu olsa Quaresma-Simao susuzluğunun baş ağrıttığından söz edebilirdik. Halbuki Beşiktaş, Karabükspor’dan neredeyse 2 kat fazla topa dokundu, 2 kat fazla şut attı, 2 kat fazla topla zaman geçirdi ama 2’yi atamadı. Hücum oyuncuları topla buluşuyor, kale önünde gol pozisyonu da yakalıyorlar burada sorun yok. Sorun bütün bunların gol demek olmaması. Pozisyonlara gol dedirtecek tek oyuncu kenarda olduğu için böyle bir skor yoksunluğu ortaya çıktı.

Varsın olsun, tabelada ne yazdığıyla genelde ilgilenmem zaten.

İddianamelerde kravatlı holiganların günahlarını, saçmalıklarını ve küfürlerini okumaktan günlerdir bunalmıştık, başımız dönmüştü. Sahada baş döndüren bir futbol izleyince biraz nefes aldık en azından.

Yakup Sabri İNANKUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...