Futbolun büyülü tınısının en önemli solistleri. Tarihe baktığımızda, çalıp söyledikleri nice maçlar, tek kişilik konsere çevirdikleri dünya kupaları var. Keyifleri daim olsun.
Tabii çapları gezegendeki tüm futbol olaylarını kaplayacak kadar büyük olan bu isimlerin, dönemlerin en heyecan verici oyuncularıyla sürekli bir kıyasa konu olması da normal. Bugün için Messi mi C.Ronaldo mu sorusunu çoktan hükmünü yitirdi, Messi, Ronaldo önünde sınıfını atladı ve dönemimizin popüler sorusu Messi mi Maradona mı oldu (bu cevabı önümüzdeki haftaya bırakıyorum).
Maradona henüz sahneye çıkmamışken, Pele tek başına kralken, kıyaslar da Siyah İnci baz alınarak yapılıyordu elbet. O dönemin sınıf atlayan oyuncusu ise Zico'ydu.
Sanırım ilkokul yeni bitmişti. Yaz tatilinde anneannemlerin evinde kalırdım çünkü tüm arkadaşlarım oradaydı kocaman bir kum sahası vardı ve ben akşama kadar "Metin" olurdum. Bir gün (yine) evi araştırırken yatak odasının plastik döşemelerin altında eski gazeteler olduğunu farkettim. Ama ne gazeteler! 1978 Dünya Kupası finalinin olduğu günün gazetesini bile buldum! Döşemelerin altı hazine gibiydi 70lere kadar uzanıyordu tarih. İlk orada gördüm. Başlık şöyleydi "BEYAZ PELE BREZİLYA'YI TAŞIYOR"
Altındaki resimde vücudunu sola meyletmiş, sağ ayağının içiyle kesme attığı her halinden belli olan mısır püskülü saçlı Brezilyalı bir futbolcu vardı.
"Zico" yazıyordu.
Resmi kesip, aşağı indim. Resme bakarak "o şekilde" kesme vuruşlar yapmaya başladım. Sola düşüp, dirseğimi, dizimi ve bileğimi kanatana kadar denedim. Sonra annem "adı batmayasıca" dedi ve yaralarıma tendürdiyot bastı. Ertesi gün bir daha denedim.
Hayatıma vuruş resmiyle giren Zico ve lakabı beyaz Pele için ne kitapçılar gezdim. İnternet icat olup mertlik bozulunca altavista'dan çok arattırdım Zico'yu. Youtube'un icadıyla kesme frikik nasıl atılırmış gördüm.
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu değildi Zico. Ancak dünyanın en iyi oyuncusu (denilen) Pele'nin kıskandığı tek oyuncuydu. Pele, O'nun için "İtalya'da oynayamaz. Orada oynamak zordur. Brezilya'da iyi kazanıyor" dediğinde bunun cevabını Udinese'deki 3. yılının sonunda şöyle vermişti Zico; "Pele'nin kafasından ve bir bebeğin kıçından neyin geleceğini asla bilemezsiniz".
Akla gelebilecek her yerden, akla gelemeyecek her yolla gol atabilen belki de tek oyuncuydu. Tipik bir 10 numara kadar skora etkili 8 numara kadar takıma hakimdi. Hücum pres kavramını oyun kuruculukla birleştiren ilk oyuncuydu. Bugün bunu en iyi Mourinho'nun elinde çürüyen Kaka yapıyor. (Kaka yuvana dön!)
İtalyanların, Sovyetlerin, Almanların, İskoçların hatta İspanyolların dahi kas gücüyle netice istediği bir dönemde, Zico ve arkadaşları kıvrak bilek gücüyle haticenin peşindeydiler. Yeni neslin reklamlarla adını duyduğu Joga Bonito 1982'de Zico'nun liderliğindeki Brezilya'ya verilen nişanın ismiydi asıl.
Bununla birlikte onu özel kılan ölümcül frikikleriydi. Üst direğin hemen altı ya da yan direğin fileyle birleştiği o ince noktaya Magnus kuvvetiyle gönderirdi topu. Magnus kuvveti, Zico'nun kaleye gönderdiği topların bilimsel açıklamasının adı. Normal yollardan açıklaması pek mümkün olmamış. Magnus Kuvveti'nin inceleme konusu; topun kıvrılma yönündeki sapma. Kıvrılan bir cismin sola sapmasını istiyorsan, uygulayacağın güç yeri, merkezin hemen sağı olmalıdır. Bu öyle bir nokta ki, güç yerinden 1 santimlik sapma 20 metrelik bir uzaklık için 1 metrelik ıskaya denk gelir. Futbol dilindeki açıklamasını en iyi sahibi yapmış. Şöyle diyor Zico; “Frikik atışlarında her zaman kalenin üst direğine yanlara ve dar
açılara odaklanıyordum. Kendimi rahat hissedecek kadar uzun adımlar atıp,
ayağımın içiyle topa sert vururdum. Kendine güven çok önemli. Ceza sahasının
bir iki metre gerisindeki vuruşların yüzde 80-100 arası gole çevirmeyi
umardım."
Baggio, Van Hooijdonk gibi frikik ustaları da aynı mantıktan yararlanıyorlardı. Tabii bu sadece yetenekle olmuyor. Zico her antremandan sonra frikikler için özel olarak çalışırmış. Hatta kendisine yeni top ve krampon teknolojisinin frikiklerde daha fazla isabet sağlayacağı söylenince; Zico kızmış bu yoruma. "Ben bunlara inanmıyorum. Saçmalık diyebilirim. Frikik atmak yeteneğe ve çok çalışmaya bağlıdır. Çıplak ayakla da olsa doğru noktaya vurduğunuzda kalecinin şansı yoktur"
Pele'ye göre kendisinden sonraki en iyi oyuncu. Lakabı bu açıklamayı destekliyor. Gelin bunu Flamengolulara anlatın! Bir Flamengolu'nun yanında Zico'dan Beyaz Pele diye bahsedecek olursanız alacağınız cevap "Eğer Zico önce doğsaydı, Pele'nin lakabı Siyah Zico olurdu" şeklindedir, uyarayım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder