“-Aha böyle bir delik”
“-İçinde ne var?”
...ve türevi diyologlarla gülüşümü tazelerken Fenerbahçe’nin maçını izlemedim.
Zaten Yeni Malatyaspor’a yenilmiş bir Fenerbahçe’nin durumu taktikle, dizilişle, Alex’le falan açıklanamaz. Maçtan önce Selçuk Şahin’e “ilk 11’i sen hazırla, çıkın oynayın” deseniz Fenerbahçe’nin kazanması gerekirdi.
Demek ki Başkan Aziz Yıldırım’ın deyimiyle “rakibi öpen” taraftarın sözleriyle “Fenerbahçe ruhu taşıyan” yok.
Demek ki futbolcuya dayalı düzenin ağalarının “istemezük” naraları çoktan tesis duvarlarına sinmiş, kendininkinin üzerine “gübre” istemiyor.
Hatırlatmak isterim;
Daum faciasından sonra ulusal basında, forumlarda yapılan anketlerde %80 oranında taraftarın Fenerbahçe Teknik Direktörü olarak görmek istediği isim kimdi?
Aykut Kocaman.
%80 demek, güven demek, hem de fazlasıyla güven demek. Çok sevdiğiniz bir insana verilen güven demek. O nedenle mevcut durumdaki karar ikilemi şudur;
Güvendiğiniz bir dostunuzun zor anında yanında olmak ya da güvendiğiniz dostunuzun sizi kandırdığını, aldattığını düşünüp onunla ilişkiyi kesmek.
Ve tekrar hatırlatmak isterim;
Son 14 senede (Daum’un 2.gelişi hariç) 15 teknik direktör değiştirmiş bir Fenerbahçe var.
İçimden bir ses, geçen sezon başındaki o anket bugün yapılsa Christoph Daum ismi öne çıkar diyor. %80 olmasa da, en az %47 oranla birinci olacağını sanıyorum Herr Daum’un.
Aynı filmi seyretmekten zevk alıyoruz.
Ve her seferinde biterken rahmetli Kemal Sunal soruyor;
“Sen söyle hekim beyim, suç kimde?”
http://www.macadogru.com/news.php?news_id=5308
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder