Jose Mourinho röportajında dikkatimi çeken cümle şu oldu;
"2002’de Dünya üçüncüsü olduğunuzda sizi büyük bir heyecanla izledim. O dönem çok iyi oyuncularınız vardı. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ı izliyorum. F.Bahçeli Semih Şentürk’ü uzun yıllardır takip ediyorum. Gerekli sıçramayı yapamamış olması enteresan, demek kulübünü çok seviyor ki ayrılmamış."
*****
Keşkeleri sevmem. “Keşke”nin içinde şanssızlık, haksızlığa uğramak gibi dış etmenler bolca bulunur, ama acizlik ve beceriksizlik de keşkenin en iyi arkadaşlarındandır. Hayat keşkelerle yürümez. Çok güçlü bir boksördür “keşke”. Onunla birlikte yaşayanı sürekli yumruklarıyla sersemletir, geri adımlar attırır. Sağlam düşünecek vakit bırakmaz ve nakavt eder.
Keşkenin hemen ardından dilek şart kipleri “-se, -sa” gelir. Keşkeden daha sevimli olduğunu kabul ediyorum. En azından sizi dövmeye çalışmaz! Ancak adı üstünde; mevz-u bahis olay bir dilektir ve/veya bir şarta bağlıdır. Halamın, amcam olması dileğim, ancak belli şartların oluşmasıyla gerçekleşebilir. Bu nedenle “-se, -sa” ekleri, geyiğe kaçan muhabbetlerin mezesi olmaktan öteye gitmez.
*****
Futbolda dün yoktur, bugün de yoktur, yarın vardır. Fenerbahçe’de kaldığı sürece Semih Şentürk için bir yarın da yok! Ama bol bol “keşke” var, “olsa” var. “Keşke daha fazla oynatılsa, keşke 3 yıl önce Avrupa’ya gitseydi, keşke şehla bakışlı olmasa...”
Fenerbahçe’ye olan dogmatik bağlılığı (bir açıdan takdir edilesi bir durum olsa da) Semih’e “genç” ve “nöbetçi” lakabından başka hiçbir şey eklemedi. Fenerbahçe’de kalmak –hatta Türkiye’de kalmak- Semih’in kariyerine daha çok “keşke”ler, bir o kadar da “olsa”lardan başka hiçbir şey eklemez artık.
27 yaş, Avrupa macerası için geç bir yaş değil. Ümit Davala’nın aynı yaşta Milan’a transfer olduğunu, orada tutunamayıp Inter’e gittiğini, en son ihtimal Werder Bremen’de oynadığını düşünürsek Semih’in kaybedeceği bir şey yok.En kötü ihtimalle dönüşü yine bir büyük klübe olacaktır. İnşallah o zaman bize Ümit Abi’si gibi “bak ne diyor dinle Kayahan ağğbii” şeklinde sanatsal denemeler sunmaz da biz de “keşke böyle bir şeyi hiç duymamış olsaydık” demeyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder