“Beşiktaş’a hizmet edeceksiniz kimsenin adamı olmayacaksınız.” Süleyman Seba
Onursal Başkanın sözleriyle başlamak istedim. Bitirişi de O’nun sözleriyle yapacağım.
2004 yılı Türkiye’de büyük değişimlerin yaşandığı bir yıldı ve her değişimde yaşandığı gibi bazıları yukarı çıkarıldı bazıları aşağı çekildi.
Aşağı çekilenlerden biri de Beşiktaş oldu.
Beşiktaş 2004 yılına, elinden kopartılarak alınan şampiyonluk ve yeni yönetimi ile girdi.
Beşiktaş’ın içinde de büyük değişimler yaşandı. Bu değişimin sebepleri –ve sonuçları- Şeref Bey’in, Baba Hakkı’nın, Süleyman Seba’nın duruşunun yansıması isyankar ruhu törpüledikçe törpüledi.
Yaşanan şu son 6 senede açıkçası gören gözler, kimin ne yaptığını, ne olduğunu ve en önemlisi nelerin peşinde olduğunu gördü.
Bırakın Guti’yi Quaresma’yı, Messi ile Ronaldo kolkola gelse, kesinlikle Denizli maçındaki rezaleti, yutulan sözleri, masaya inemeyen yumrukları ve kanayan Beşiktaşlı Duruşu’nun müsebbiblerini unutturmaz.
Ancak gün ileriye bakma, kenetlenme ve Avrupa Kupası’na yürüme günüdür.
Çünkü önemli olan tek bir halka değil zincirin tamamıdır.
Ve o hedefe sadece Yönetim-Taraftar-Hoca-Oyuncu kenetlenmesi ile ulaşılır.
4 kuvvetten biri ayrı olursa hedef kaçar.
O nedenle bırakın siz Beşiktaş Taraftarı’nı. O ne zaman hesap sorulacağını, ne zaman kutlama yapılacağını bilir.
Beşiktaşlı yanlışa yeter doğruya yetmez der.
Beşiktaşlı’nın refleksine güvenin.
Ama “sadece” Beşiktaşlı’nın refleksine güvenin.
Kimsenin adamı değil, “sadece” adam olanların refleksine güvenin.
Zira Beşiktaşlı herşeyin farkında.
“Her insanı bir kez kandırabilirsiniz. Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz . Ama her insanı her zaman kandıramazsınız” Süleyman Seba
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder