Fantastik hareketler, rakibi taca gönderen çalımlar değil konu. Kaptırdığı topun peşinden koşup, rakibinden tekrar o topu alıp yaptığı arapasıdır.
Formayı hırsla öpmesidir.
Bitmez tükenmez enerjisidir.
Ne deniyordu? İyi topçu ama koşmaz, basmaz, oynamaz...
O “ama” dan sonraki olumsuz eklerin yerine çoktan olumluları koyup başladı trivelaya.
Ama konu aslında Q da değil.
Konu Necip.
Altyapı diye bir tarafımızı yırtmamızın sebeb-i iftiharıdır bu uysal çocuk. Serdar Özkan’ın, Batuhan’ın çıktığı altyapıdan ziyade, Rıza’nın, Ulvi’nin, Nihat’ın, çıktığı altyapıya daha bir benziyor . Yolun sonu ya kaptanlık ya İspanya, İngiltere
Şimdi soruyorum alabilir misiniz bir Necip? Bulabilir misiniz? 19 yaşında üstelik birini dondurmadan 10 milyondan aşağı bir maliyetle bu “futbolu” takımınıza ekleyebilir misiniz?
Tabata maliyetini harca altyapıya Necip’e kardeş, Beşiktaş’a can, Türk futboluna kan gelsin.
Elbette transfer olsun yıldız gelsin.
Guti de gelsin, Quaresma da gelsin, Kuntz da gelsin, Amokachi de gelsin, Carew’de gelsin baştacı olsun.
Ricardinho da gelsin, Kleberson da gelsin, Aumann da gelsin, Ailton da gelsin nazarlık olsun.
Beşiktaş’a birçok dünya yıldızı geldi bazıları mayhoş bazıları şerbetli bir tat bıraktı. Ama asıl unutulmazlar Metin-Ali-Feyyaz’dı.
Konu budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder