Beograd, Plzen, Young Boys
Üçünü al bizim lige koy, biri 20. hafta Yılmaz Vural’ı getirir takımın başına, diğer ikisi düşer.
Sene sonunda Yılmaz Hoca, Fenerbahçe’yi verseler 17 sene üstüste şampiyon yapacağı demeci ile ayrılır. Diğer sezon o takım da düşer.
2 takım teknik direktör değiştirdi, biri değiştirmedi.
Beşiktaş değişmiş, kalesinde 7 pozisyon veriyor biri gol oluyor.
Fenerbahçe değişmiş, kalesinde 10 pozisyon veriyor 2 gol oluyor.
Galatasaray aynı, kalesinde 2 pozisyon veriyor 1 gol oluyor, 1 korner veriyor o da gol oluyor.
2004’e bakıyoruz, şampiyon Yunanistan 6 maçta 7 gol atmış.Çeyrek Final, Yarı Final ve Final maçlarının skorları 1-0. Yarı Final, uzatmada 1-0 olmuş.
2010 bakıyoruz, şampiyon İspanya 7 maçta 8 gol atmış. İkinci tur, Çeyrek Final, Yarı Final ve Final maçlarının skorları 1-0. Final, uzatmada 1-0 olmuş.
İki tane uç örnek. Biri 1-8-1 oynuyor (Orta 8’li savunmaya yakın). Biri maç başına 594 pasla oynuyor. Başlıyorlar soyunma odasında paslaşmaya, kale çizgisine kadar pas yapıyorlar.
Neden?
İkisinin de savunma anlayışı bu çünkü. Biri; kalıplıyım, yeteneksizim, vurarım, bozarım, gönderirim develerimi duran toptan atarsam atarım, atamazsam attırmam. Diğeri; kalıpsızım, çok yetenekliyim, top göstermem, başını döndürürüm, atarsam atarım, atamazsam atamazsın mantığında.
İkincisinin birinciden farkı, daha estetik olması ve yakalarsa dörde, beşe gitmesi. Ama in temele, ne diyor Cruyff “Sokakta top oynuyorsan, düşmek zordur, çünkü canın acır. Bu yüzden benim gibi ufak tefek oyuncular kalıplı oyunculardan nasıl uzak duracağını öğrenir.”
Korun diyor yani.
Yoksa canın acır diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder