Beşiktaş’ın nelere ihtiyacı vardı?
-Tello’nun bıkmadan usanmadan ön direkte aradığı kerametin, Ekrem’in kendi etrafında dönmesinin oluşturduğu gına ve “yıllardır bir tane kanat oyuncumuz olmadı hep devşirme, hep devşirme” isyanının sonucu, bir adet KANAT OYUNCUSU
-Özellikle 0-0’a kilitlenen maçlarda (bkz. Ankaragücü, Diyarbakır, Gaziantep, Gençlerbirliği) taraftarın göbeğini çatlatan takımın “düz”lüğü, araya oynayacak bir tane adam bulunamaması, alınanın da transfer ücreti altında preslenmesi sonucu bir adet OYUN KURUCU
-Manisa maçında hepimizin içini titreten Allah’tan acil şifalar dilediğimiz Rıdvan’ın sakatlığı sonucu bir adet HÜCUMA YÖNELİK SAĞ BEK
-Aslında birinci ve ikinci durumun bir sonucu olarak da değerlendirildiğinden önem sırasına göre naçizane fikrimce sonuncu ihtiyaç olan, -çok lafı uzatmaya da gerek yok- bir adet GELDİ Mİ ÇAKAN FORVET.
-Ve en önemlisi bir avuç VİZYON
Peki Beşiktaş’ın transferleri neler?
-Dünya çapında fantastik bir kanat oyuncusu.
-Dünyanın saygı duyduğu, efsane bir oyuncu kurucu
-Bundesliga’da şampiyonluk yaşamış, 8 kez Almanya forması giymiş, sezon ortalaması 30 maç -üzerinde bir oyuncu
-Son olarak 4. durum için gündemde olan Raul, Robinho, gibi isimler.
Ben burada eleştirilecek bir nokta göremiyorum. Bu transfer politikası sadece alkışlanır.
Bu isimler başarılı olur, başarısız olur bunu tartışırız, lig sonunda da sonucu görürüz.
Ancak camianın yakaladığı hava, kendine olan güven ve transferi gerçekleşen oyuncuların müthiş profesyonelliği zaten an itibariyle Beşiktaş’ı lider yaptı.
Burada önemli olan vizyondur. Beşiktaş Başkanı’nın ve yönetiminin Gordon’dan, Guti’ye, Maradona Seriç’ten Quaresma’ya “upgrade” olan vizyonudur. Vizyon olduktan sonra gerisi gelir.
Bazıları da başkanın İspanya’ya gidişini eleştiriyor. Sn. Başkan, İspanya’ya gidip dünya yıldızı alıp geliyor. İşin “şov” kısmına da uygun davranıyor. Oyuncunun şöförlüğünü yaparsa o zaman eleştiririz.
Ve en önemli konu;
Beşiktaş’ın bu seneki rakipleri sarılılar değil siyahlılar olacaktır. Rahmetli eski Federasyon Başkanı Sn. Hasan Doğan’ın dediği 2004 “operasyonunu” yaşamış bir nesil olarak dikkat! diyoruz, hem de çok dikkat!!
O operasyon sonunda gelen Sn. Demirören, benzer bir operasyona kurban gitmesin. Herşeye hazırlıklı olsun ve yönetim olarak kulübün saha içi ve daha önemlisi –hatta en önemlisi- saha dışı haklarını korusunlar.
Zira milletin şimdiden Guti tutuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder