12 Ocak 2012 Perşembe

Tesadüf?


Belli ki maçtan önce Carvalhal Beşiktaş tarihine bir gözatmış. Çanakkale Dardanel önündeki Briegel’in, Konyaspor önündeki Del Bosque’nin, (ve rakibi) Gaziantep Belediyespor önündeki Schuster’in yaşadığı tesadüfler kendisine “ilham” vermiş. 4 gün önce Ankara’da alınan duşun da soğukluğu hala üzerinde olduğundan tarihe başka bir (kötü) tesadüf yaşayan hoca olarak geçmek istememiş.

Carlos Hoca maçtan sonra Bütün maçlar benim için ciddiyet taşıyan maçlardır. Hiçbir genç oyuncuya, genç olduğu için kurabiye vermem dedi. Her ne kadar bizler kafamızda Burak Kaplan’lı, Atınç Nukan’lı, Tanju Kayhan’lı hatta Joao Alves’li, Mehmet Akyüz’lü kadroları FM oynuyormuş hassasiyetiyle çoktan dizmiş olsak da hocanın kararına saygı duymalıyız. Bazen bir oyuncu yedek kaldığı için basına yakınınca kızıyoruz. Aynı saygıyı yorumcu/forumcu/yazarlardan da beklemeliyiz öyleyse. Kılıçtan keskin kelimelerle eleştiri sınırlarının dışına akınlar düzenlemek iyiyi/huzuru değil, kötüyü/kaosu getirir.

Yayın kurumları maç için uygun gördükleri yorumcuları bu minvalde seçmeliler. İşlerini tesadüfe bırakmamalılar. Simao’nun durağan, eski performansından uzak, silik görüntüsünü izliyoruz/biliyoruz/anlıyoruz. Her 5 dakikada bir bunu duymak ne bizi ne Simao’yu daha iyi yapıyor.

Halbuki o esnada bendenizin (daha fazla) duymak istediği, tribündeki 3000 çiçeğin tiz estetiğiydi. Bu kadar kötü havada, bu kadar cılız bir maça gelen, stadı çığlık yerine tezahüratla çınlatan hanımlara tebrikler. Kimse alınmasın (ya da alınsın dilerse) beylerden daha iyi bir performans gösterdiler. 33 farklı tezahürat yaptılar. Sanırım bu bir rekor. Beleştepe ile yapılan “Kartal gol gol” ve “Efsane” tezahüratları tribün tarih kütüğüne çakılan yıldızlar oldu. Bu bize; orada toplanan 3000 yüreğin tesadüfen değil, planıyla programıyla tribüncülük geleneğinin içgüdüsüyle birarada olduklarını gösterir.

Genelde saha dışına dem vurduk. Bu sefer de böyle olsun. Saha içinde performans düşüklüğü yaşayan bir Beşiktaş var. Bakalım doğal bir iniş mi bu, sadece tesadüf mü, yoksa camianın içinde yaşanan değişikliklerin doğum sancısı mı? Bunu bize, en büyük öğretmenimiz zaman anlatacak.

Ruhu şad olsun, Rahmetli Kazım Kanat olsa; “Tayfur Havutçu’nun dönüşünden! sonra Beşiktaş Futbol Takımı’nda performans düşüşü var, dikkat!!!” yazardı. Ünlemleri gözümüze saplardı ki, uyuklayan beynimiz uyansın.

Ben ünlemleri şimdilik cebimde tutuyorum. Sezon içinde performans düşüşleri olağandır zaten. Hem, herşey yolunda ki kaptanların yüzlerinden gülücük eksik olmuyor. Beşiktaş Takımı’nın son 3 maçlık futbol inişinin, tam da Tayfur Havutçu’nun çıkışına denk gelmesi sadece tesadüf olmalı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...