Yine bir sezonun günah kamçılarını
yine bir teknik direktörün sırtında parçalayarak bitirdi Beşiktaş. Biz 7 yıldır
doğru kadını bulamayan Ted Mosby’nin hikayesine doğradığı kabakları (ananasın
ve son tokadın hatrına) sabırla yiyeduralım, Beşiktaş 8. sezonunda da doğru! teknik
direktörle karşılaşamadı. Şubat bilemediniz mart ayı sonunda milyonlarca
“special one” forumlarda ve tribünlerde kurdukları engizisyon mahkemelerinde “How
I Met Your Trainer”ın yeni sezonu için kimbilir bize ne hikâyeler sunacak…
Carlos Hoca’nın giderken
söyledikleri genel olarak Beşiktaş’ın 2011-2012 özetiydi. 2011; takım olgusunun
oturduğu, 14 maç kaybetmemiş, zor gol yiyen ve yıldızlarından verim almaya
başlayan bir Beşiktaş sunarken, 2012 sakatlıklarla, üstüste mağlubiyetlerle ve
yıldızların keyfinin bir türlü yerine gelmemesiyle geçti gitti. Ya da
dilerseniz bu sezonu T.Ö ve T.S şeklinde de bölebilirsiniz. İlk bölüm ne kadar
beyazsa, ikinci bölüm o kadar siyahtı.
Carvalhal’i ipe götüren sebeplerin
başında muamele ve pohpohta Cristiano Ronaldo yapılan Quaresma’nın,
bankamatikten 5 ay boş dönmesi geliyordu. Hatta Ernst’in avukatının 1 yıla
yakın alacağı için Beşiktaş’ın FIFA’daki dosya okyanusuna bir kova daha
eklemesini gazetelerden okuduk. Simao’nun
isteksiz ve dalgın halini, Almeida’nın bıkkın ve ruhsuz ifadesini sahada
izledik. Sadece vitrin maçlarında ışıldadı yıldızlar. Avrupa’da karların
eridiğini görebildik bu nedenle.
Portekizlilerden daha önemlisi
Beşiktaş’ın en sağlam, en takım, en güvenilir yerinin; savunmasının, ardarda
yaşanan sakatlıklarla çökmesiydi. Beşiktaş savunma 4’lüsü top çalma ve isabetli
pas konularında harikulade bir işbölümüne sahipti. Egemen ve Hilbert %80’in
üzerinde isabetli pasla oynarken, Sivok ve İsmail 6 top çalma ile maçı
bitiriyorlardı. Geçtiğimiz sezonun en az top çalan (590) en fazla top kaybeden
(774) takımı bu sezon bu 2 istatistikte arka sıralara düştü! Egemen Korkmaz
geçen sezon olduğu gibi bu sezonda ligin en isabetli pas oranına (%81) sahip
savunmacısı olmaya devam etti. Hilbert ve İsmail’in maç başına toplam 28.3
bindirme yapması Beşiktaş hücumunda derinlik yaratıyor, Quaresma’ya, Simao’ya
daha fazla hareket alanı sağlıyordu. Mersin İdmanYurdu maçında ikisinin birden
sakatlanması, üzerine Fernandes’in 2 maç ceza alması, ardından Kadıköy, (-15
derecede)Sivas, TT Arena, arada Braga derken 2.8 güne bir maç yapmakta olan
Beşiktaş iyice harap ve bitap düştü. 2000 yılında Jardel altın bir dokunuşla
Galatasaray’ı Avrupa’nın en süper takımına dönüştürürken maçtan sonra Roberto
Carlos kendisine yöneltilen “henüz tatilden çıkamadığı” eleştirilerine şu
yanıtı vermişti: ”Tatil mi? Geçen sezon
58 kez sahaya çıktım ve Galatasaray maçı 59. maçımdı. Sizi temin ederim ki eğer
1 maça daha çıkarsam düşüp bayılacağım!” Atletico Madrid karşılaşması
Beşiktaş’ın son 2 sezondaki 101. maçıydı. Carvalhal’in federasyona sitemlerini
görmezden geldik. İki yorgun Carlos’un farkı; bir tanesinin O’nu dinleyecek bir
spor medyası ve O’nu anlayacak bir taraftar kitlesine sahip olmasıydı. Ne mutlu
Brezilyalı’ya.
Savunmadaki sağlam fay hattı
kırılınca orta sahada da depremler başladı. Ernst’de düşüş oldu, Veli’de düşüş
oldu, Necip’de yere seriliş oldu. Genç oyuncu için geri sayım başladı. Toparlanıp
kalkmazsa nakavt olacak! Serdar Özkan, Mehmet Sedef, Serdar Kurtuluş dizisine
yeni örnek olmak istemiyorsa, artık her kimi örnek / ağabey alıyorsa O’nu
bırakmalı. Necip Uysal kötü pas tercihleriyle sadece kendi performansını
kötüleştirmiyor, Ernst’i ve Veli’yi de tedirginleştiriyor.
Süper Final’e Dair
Beşiktaş’ın bel kemiği savunma 4’lüsü
yerine geldi. Ancak orta sahası bir türlü kendine gelemedi. Tayfur Havutçu bu
durumu (geçen sezon devraldığında olduğu gibi) uzuuuun toplarla aşmayı
deneyecektir. Savunmayı çok geride kurup gol umutlarını Almeida’nın kafasına ekecek.
Tabii O’nun indireceği toplar kadar, Quaresma ve Simao’nun keyfinin en azından
6 maç yerinde olması şart.
Kilit Oyuncu; Manuel Fernandes
İngiliz tipi oyun anlayışı, Brezilyalı
tekniği, Sezen Cumhur Önal tarzı sakalıyla bu çikolata renkli futbol sanatçısı
paslanan gözler için 90 dakikalık tedavi sunuyor. Çift yönlü oyunuyla hatları
çelik halatlarla bağlıyor. Beşiktaş; Fernandes’in bilge ayaklarından yoksun
çıktığı her maçta büyük sıkıntılar yaşadı. Süper Lig’in derbilerinde yoktu,
Süper Final’in derbilerinde nihayet O’nu izleyebileceğiz.
Takviye Kuvvet; Mustafa Pektemek
Ben O’nu izlediğimde Feyyaz’ı
görüyorum. Sinsice boşluklara sızışı, top almaktan korkmayışı ve en önemlisi
golü kendine çeken ayaklarıyla İlhan Mansız sonrası golcü açlığından muzdarip Beşiktaş’ın
ağrı kesicisi oldu. Süper Final’e kulübede başlayacağından emin olduğum için
takviye kuvvet yazdım O’nu. Benim için Beşiktaş’ta adı tahtaya Fernandes’ten
sonra yazılacak isim.
Tahmini Sonuç
Süper Ligi en sorunlu bitiren
büyük, Süper Final’e en sorunlu başlayan büyük aynı zamanda. Beşiktaş’ın tek
avantajı hoca değişikliğiyle kazanacağı ivme. Tek umudu ise; yıldızların 6
maçlığına kim olduklarını hatırlaması. Yine de Süper Final grubunda en zayıf
gördüğüm takım Beşiktaş. Tahminimce 4-5 puan alarak grubu sonuncu tamamlar.
Yakup Sabri İnankur
Carvalhalli beşiktaşmı daha zorluk çıkarır yada tayfurlu beşikjtaşmı. Carvalhalli beşiktaşın defansı çok iyiydi hele favori olmadıkları maçlarda çok iyi defans yapıyorlardı. Bu defans anlayışları tayfurla değişeceğinden beşiktaş defansına fazla güvenmiyorum.
YanıtlaSilTahminim, bir trabzon galibiyeti, bir de renklilerden alınacak bir galibiyet ve bir beraberlik. 7 puan bekliyorum bu turnuvadan. Bu arada, düşen takımı tayin edecek kadar gücü olmayan beşiktaş, umarım şampiyonu tayin edecek bir skor alır. Bu kadar figüran rolü hiç yakışmıyor bize.
YanıtlaSil@Celal Abbas
YanıtlaSilTayfur Hoca savunma çizgisini ceza sahası çizgisine kadar çekiyor. Orta sahayla, savunma arasındaki mesafe uzadığı için hem Ernst, Necip, Veli, Fernandes ekstra güç harcamak zorunda kalıyorlar hem de rakip forvetler o boşlukta teknikleri elverdiğince şovlarını yapabiliyorlar. Bu anlamda takım savunması güven vermiyor.
@yilmaz
8 senedir maalesef figüranlıktan, başrol oyunculuğuna terfileri çok kısa sürdü Beşiktaş’ın. Sakın az şampiyonluktan bahsettiğimi düşünmeyin. Beni rahatsız eden şampiyonluk değil. Beşiktaş kan kaybediyor diyorlar buna karşı çıkıyorum en başta! Beşiktaş ruh kaybediyor. Kaybedilen kan olsa kolay, nakledilir. Ruh gitti mi gelmez! 15 sene şampiyon olamadı bu takım ama altyapıda Beşiktaş ruhunu taşıyan öyle bir nesil yarattı ki, sonraki 10 sene alınmadık kupa, kırılmadık rekor bırakmadı. Son 10 seneye baktığımızda altyapıdan çıkan nice yetenek Anadolu’nun yedek kulübesinde üstünde battaniyeyle oturuyor. İşte bahsettiğim ruh kaybını burada görebilirsiniz. Yetenekli ama kayıtsız gençler yetişiyor Beşiktaş altyapısından.
Bu sezon ki (ve son 10 sezon ki) performansına baktığımda, Havutçu faktörünü de üzerine koyduğumda 2 galibiyet bile bana zor görünüyor. Umarım yanılırım. Umarım.
Yakup Sabri,
Tahmini olarak 6 maç sonunda Beşiktaş'ın 4-5 puan toplayacağını belirtmişsiniz. bence takıma biraz haksızlık olmuş. tamam son 10 küsür maça bakığımızda gerçekten sahada ne yaptığını bilmeyen 11 kişinin oldugu söylenebilir. ama unutmamak lazım ki o takım 2 tane beki olmadan sahaya çıkıyordu. ayrıca Beşiktaş'ın İnönü deki Trabzonspor maçı hariç büyük maçlarda kadro sıkıntısı ve yorgunluğa rağmen genel olarak iyi maçlar çıkardığını düşünüyorum. Bence şeytanın bacağını kırıp gs maçını alırsak takımımız 8-9 puan toplayabilir. ilk maç bjk nin kalan maçlarda ne yapacağı konusunda bizlere tüyolar verecektir.
YanıtlaSil