19 Nisan 2011 Salı

Arda Asmaca

Arda Turan bir basın toplantısında, takım elbisesiyle kravatıyla gazetecilerin karşısına çıkıp, iki elinin işaret ve başparmakları arasına sıkıştırdığı formayı sinirli bir tavırla sallayarak “Arkadaşlar, bu elimde tuttuğum, hayat kadını rengi formasıdır, dağılabilirsiniz” demedi.

Somon renkli forma internete ilk düştüğünde, televizyondan ilk izlediğinde, gazeteden resmini ilk gördüğünde Galatasaray’lı Galatasaray’sız herkesin içinden geçen, bir çoğunun da dışına taşanla aynı tepkiyi verdi.

Hayatımızın, arkadaş arası lûgatımızın bir parçası olan o meşhur küfürle cümleye noktayı “koydu”

Çoğu kimsenin “Yok bir de deseydi” diyeceği ilk paragraftaki hayal ürünü mizanseni o yüzden oraya “koydum”, ben de…

Göstermek istediğim; Arda’nın da aynen hepimizin yaptığı gibi, o “tekstil ürününü” ilk gördüğünde arkadaş içinde, aile içinde olması normal tepkiyi verdiğiydi. Kamerayı farketmemişti bile belki, belki de yadırgamamıştı hayatının çoğunu kamera arasında yaşayan bir insan olarak.

O videoda çok güzel bir ayrıntı var. Harika bir espri var. “Galatasaray Forması nerede” sorusu…

Galatasaray formasına saygısızlıkla itham edilen adam, Galatasaray Forması özlemini daha şiirsel anlatamazdı. Çünkü Galatasaray’ın rengi sarı-kırmızıdır. Galatasaray Forması parçalıdır.

Bu, budur.

Mor, pembe, yavru ağzı…vs. gibi renkler için Galatasaraylılar arasında anket yapsak, araya sızan birkaç hınzır Fenerbahçeli dışında hiçbiri, Galatasaray futbolcusunun üzerinde bu renkleri görmek istemez.

Arda’nın tepkisi de “somon rengine”dir. Alınması gereken Palermo kulübü olabilir, bir de Norveçli balıkçılar, asla Galatasaray değil.

Arda’nın kabalık yaptığını düşünenler, o videonun aile dışına sızmasının Galatasaray için daha büyük küfür olduğunun da farkında olmalılar.

Aslında en önemli soru, “niye dedi, ne dedi” değil “neden şimdi” sorusudur.

Sergen Yalçın’dan sonra Türk Futbolu’nun sanat güneşi olmaya en yakın adayı bu senenin başından bu yana reyting vampirlerinin ısrarla kanını emdiği bir zombiye döndü.

Önce Al Pacino tişörtünü tartıştılar. Sonra cinsel hayatını meze ettiler. Aylarca kasıklarını konuştular. Geri döndü müthiş oynadı, attığı golün adrenaliyle yaptığı işareti terbiye sınırları dışında değerlendirdiler. Şimdi de küfür ettiğini söylüyorlar.

Senenin özeti; Arda ahlaksız, Arda görmemiş, Arda terbiyesiz…

Herkese soruyorum, herkes de kendine sorsun; bu ithamları yapan yaşını başını almış, koca koca insanlar, daha mı ahlaklı, daha mı görmüş, daha mı terbiyeli?

Aralarında tek eşli yaşamadığını “itiraf” edenden, ekranlarda her hafta ona buna küfür eden var.

Açık ve net;

Bu bir yıpratma ve Arda’yı Galatasaray’dan gönderme operasyonudur. Bu, sadece Galatasaray’ın dışından değil, içinden de destek gören bir operasyondur. O videonun sezon başında değil de, sezon sonunda “sızdırılmasının” açıklaması budur. Gitmek istemediğini her fırsatta belirten Arda’yı -hazır güzel bir fiyat da çıkmışken- göndermeye “razı etmektir”

Ve yine söylüyorum asıl bu kumpas, Galatasaray’a edilen en büyük küfürdür!

Açık ve net olan diğer konu Arda ve Galatasaray arasındaki ilişkinin, o videoya eli değen herkesten daha kutsal olduğudur.

Galatasaray için;

O videoyu çekenden daha fazla emeği vardır, Arda Turan’ın…

O videoya o metni yazandan daha şiirsel cümleleri vardır, Arda Turan’ın.

O videoda o metni buğulu bir sesle okuyandan daha duygusal anları vardır, Arda Turan’ın

O videoyu sızdırandan da daha fazla aşkı vardır.

İşte bu nedenlerden dolayı, belki okuyan bıkmıştır ancak ben yazmaktan bıkmadım; Git Arda.

Artık burada kaldığın her saniye eleştiri adı altında kişiliğine, sevgiline, ailene ve Galatasaray sevgine kurşun sıkacaklar. Bir süre sonra uyuşmaya başlayacaksın. Önce sevgin ölecek, sonra futbolun…

O yüzden git, yaşa. Galatasaray sevgine olan saygın da yaşasın böylece.

Kalemşörler de “Adam Asmaca” içi yeni kurban çizebilirler, kalemleriyle!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...