7 Şubat 2011 Pazartesi

Ya Gol Verilseydi

Kadrosunda Figo, Raul, Zidane, Beckham, Roberto Carlos, Ronaldo gibi isimler bulunan Real Madrid, başarısız sonuçlar almaktadır. Başkana, teknik direktöre büyük eleştiri vardır. En büyük eleştiri konularından biri de Guti’nin çok fazla yedek kulübesinde oturmasıdır. Bir röportaj esnasında Zidane da buna paralel sözler söyler. Röportajı yapan gazeteci itiraz edecek olur; “Ama bu takımda sen varsın, Beckham var, Figo var...” Zidane gülümseyerek “Anlamıyorsunuz” der. “Guti durduramayacağınız tek oyuncudur. Sizden daha güçlü ya da daha hızlı olduğu için değil, daha zeki olduğu için.”

Böyle bir zekanın eksikliğini Los Galacticos hissetmişken, hücum futbolunu en tempolu şekilde oynamaya çalışan Beşiktaş da elbette hissetti. Bununla birlikte, sezonun ilk yarısının son maçlarındaki durgun oyunu için “yoruldu herhalde” yorumlarını yaptığımız Ernst’in, hala toparlanamadığı açık. Schuster de O’nun bu halinden mutsuz ki son 3 maçtır dinlendiriyordu. Üstün Alman Teknolojisi, Karabük maçında eski temposundan hayli uzaktı.

Beşiktaş orta sahası zeka ve tempodan yoksun kalınca Karabüklü Hakan Özmert maça damgasını vurdu. Orta sahadaki partneri, adaşı Hakan Söyler ile birlikte alan daralttılar. Fernandes bu ikiliye karşı tek başına kalınca hem oyun kurmada zorluk yaşadı, hem de çok yoruldu. Beşiktaşlı oyuncular orta sahada ne zaman oyun kurmayı deneseler Hakanların presiyle karşılaştılar. Zaten Karabük’ün golü de böyle geldi. Hakan Söyler Ernst’in pas alanını kapattı, Hakan Özmert Ernst’e pres yaptı, topu kaptı ve Emenike’nin koşu yoluna yuvarladı. Karabükspor tüm ataklarını bu şekilde gerçekleştirdi.

İlk golü yediği 18 maçın sadece 3’ünü kazanan Beşiktaş’ın, üstelik de rakipte Emenike varken, maçı çevirebilmesi hayli zordu.

Çizgi Meselesi

Uluslararası Futbol Birliği (IFAB), futbol oyun kurallarında değişiklik önerilerini görüşmek üzere 5 Martta, Galler’de 125. kez toplanacak. İlk olarak 6 Aralık 1882’de toplanan IFAB’da 8 temsilci bulunuyor. 8 temsilcinin 4’ü Britanyalı. Bir kuralın değişmesi için en az 6 oy gerekiyor. Geçtiğimiz yaz dünya kupasında bu “çizgiyi geçen top” hadisesinin en çok İngiltere’yi yaraladığını düşünürsek, bu konuyla ilgili mutlaka bir çözüm çıkacağını söyleyebiliriz. IFAB, hakem sayısının arttırılması dışında çipli top ya da şahin gözü gibi teknolojik önerileri de (her ne kadar Platini karşı olsa da) tartışacak.

Öyle ya da böyle çizgiyi geçen –ya da geçmeyen- pozisyonlar için bir çözüm gelecek. Peki ya atlanan penaltılar ve kartlar ne olacak?

Diyelim ki, teknoloji (şahin gözü, lazer....v.s) Almeida’nın bariz golünü yakalamış olsa ve maç da böyle bitse, adaletli mi olacaktı? Karabük yöneticileri ne yapacaktı? Verilmeyen penaltıları ve rakibe çıkmayan 2 kırmızı kart için, hakem odası mı basmalıydı, masalara yumruk mu vurmalıydı?

Bu soruyu sorduğum için ben de mi 21 gün hak mahrumiyeti alacağım?

Konu; çizgiyi-geçmedi, kartı vermedi, dışarıda düştü...v.s konusu değil.

Adalet tarafından terkedilen Türk Futbolu, rant denen fahişenin kollarına düşmüş, anarşi isimli bir bebek bekliyor.

Hala çözümü hak mahrumiyeti sanan bir zihniyet var.

3 yorum:

  1. Abi anarşi en azından adildir, kasten yapmadığını bilirsin. ama şu yönetici açıklamaları anarşi değil, terör resmen. kötü niyetle yapılmış açıklamalar. sadece beşiktaş değil, dört büyüğün yöneticileri de. (trabzon'a biraz daha mülayim diyebiliriz diğer üçüne göre)

    YanıtlaSil
  2. Doğru söylüyorsun. Bilerek istenerek, koca koca adamlar tarafından işlenen "eylem". Almeida'nın pozisyonu gol verilseydi, bugün çıkıp Serdal Adalı bu açıklamaları yapar mıydı? Peki o zaman maç çok mu adil olacaktı? Daha 18. dakikada Toraman'ın atılması, hemen 5 dakika sonrasında Karabük'ün penaltısı verilmedi. İkinci yarı hem Karabük'ün, hem Beşiktaş'ın penaltısı atandı...v.s. Ortada sorun var, hakemlerle, federasyonla, yıllardır var bu. Herkes efelik peşinde. Çözüm önerisi olan bir kişiyi duymadım. "Hakemler kurayla belirlensin" denir, "TVden ceza verilsin" denir, ama birşey denir, bir çözüm sunulur. Canı yanan çıkıyor kameranın önüne, Kadir İnanır ifadesiyle...O zaman bırakalım futbolu, çıksın yöneticiler er meydanına da doğrusu ringe, en iyi kodumu oturtanın takımı şampiyon olsun.

    YanıtlaSil
  3. Aynen öyle bir hava var. En çok cazgırlık yapan şampiyon oluyor mantığı. Çözüm önerisi zaten yapmazlar, çözüm geldiği gün politik güçleri ve kendilerine duyulan ihtiyaç azalacak çünkü.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...