Türkiye'deki diğer 4-3-3 oynayan (yani her
takım) Trabzonspor'un hücum 4'lüsünü incelesin. Sürekli bir devinim halindeler.
Durağan tek oyuncu yok. Top Trabzonspor’un ayağına geçtiği andan
itibaren kenar forvetler rakip stoper ile bek arasına sızıyor. Bu pusudan
takriben 1 saniye önce, merkez forvet geriye, orta sahaya kayarak, kendisine markaj
yapmakta olan stoperi öne çekiyor. Bu esnada bekler kenar forvetlerin yerini
çoktan doldurduğu için, orta sahada (2 merkez orta saha oyuncusu dahil) tam 5
oyuncu birkiyor. Kuru bir kalabalık değil bu. Bir amacı var bu topluluğun. Ana
düşünce; bu kadar kaygan bir yapıya ayak uydurmaya çalışan rakip savunmanın
dengesini bozmak. Rakip savunma Trabzon’un istediği kalıba girmeye başlarken ayağa
4-5 pas yaparak ortaya çıkan
dengesizliğin iyice oturmasını sağlıyorlar. Kibarca; uyutuyorlar.
Şablon oturduğu anda rakip savunmada oluşan
geniş kırlarda başta Burak Yılmaz olmak üzere özgürce cirit atmaya başlıyor
Trabzon hücum oyuncuları. Bir anda! Olabildiğince çabuk ve sinsi. Araya atılan
derin toplarla da sonuca gidiyor Bordo Mavililer.
Teknik direktörler ellerinde sihirli değnek olmadığını
vurgularlar sıkça. Şenol Güneş’in büyüsü nedir peki? Yukarıda açıklamaya
çalıştığım onca hengâmeyi İstanbul’dan dökülenlerle yapıyor Şenol Hoca. Burak ile
Serkan ile Olcan ile…
Ayrıca açıkça belli oldu ki, Volkan Şen, Şenol
Güneş'in yeni Anka Kuşu olacak.
Trabzonspor Hücum Şablonu Beşiktaş Savunma Şablonu
(Açıkça görüldüğü üzere Olcan ve Volkan demarke pozisyonda kalıyorlar. Hücum geliştikçe Burak da süratiyle onlara katılıyor.)
Carvalhal, sakatlıklar sonucu İsviçre peyniri gibi delik deşik olan takımında elindekilerle olabilecek en dengeli kadroyu kurmaya çalışmıştı. Serkan Balcı’nın bindirmelerini Ekrem Dağ ile kesmek ve Trabzon’un en zayıf olduğu yeri, Celutska’nın bölgesini Quaresma matkabıyla delmek düşüncesindeydi. Geçtiğimiz hafta TT Arena’da da aynı düşünceyle oynatmıştı takımını ve başabaş oynayan Beşiktaş dramatik bir biçimde mağlup olmuştu. Buraya kadar bir yanlışlık yok. Yanlışlık Beşiktaş’ın “yeni” zihniyetinde bolca mevcut.
Trabzonspor Hücum Şablonu Beşiktaş Savunma Şablonu
Carvalhal, sakatlıklar sonucu İsviçre peyniri gibi delik deşik olan takımında elindekilerle olabilecek en dengeli kadroyu kurmaya çalışmıştı. Serkan Balcı’nın bindirmelerini Ekrem Dağ ile kesmek ve Trabzon’un en zayıf olduğu yeri, Celutska’nın bölgesini Quaresma matkabıyla delmek düşüncesindeydi. Geçtiğimiz hafta TT Arena’da da aynı düşünceyle oynatmıştı takımını ve başabaş oynayan Beşiktaş dramatik bir biçimde mağlup olmuştu. Buraya kadar bir yanlışlık yok. Yanlışlık Beşiktaş’ın “yeni” zihniyetinde bolca mevcut.
Bir teknik direktör devamlılığı olan bir
oyuncuyu, anlık patlamaları bolca olan bir yıldıza tercih eder. Savaş Sanatı
adlı eşşiz yapıtta ünlü komutan Sun Tzu şöyle buyurur: “Mağlup komutan önce savaş alanına ordusunu sürüp sonra galibiyet
ararken, muzaffer komutan önce galibiyeti arar sonra ordusunu savaş alanına
sürer”
Sahaya hiç kimse deli fişek bir belirsizlikle
çıkmak istemez.
Güvendiğiniz dağlar sürekli sisli olunca karlı
olup olmadığını görmeniz maalesef mümkün değil. Kendinizi kaderin çarkına
bırakmak ve lehinize dönüşünü sadece “ummak” zorundasınız. Carlos Hoca’nın
öngöremediği önemli nokta, güvendiği dağların hava durumu. Kafaları ne zaman
eserse o zaman oynayan oyuncuların çokluğu Beşiktaş futbol takımının öncelikli sorunu.
Ne güzel demiş büyük Ernst; "Beşiktaş mücadeledir". Beşiktaş'ın
anlamını bilmeyen yıldızları çoğu zaman en fazla ampül kadar aydınlatıyorlar
sahayı. Attıkları golleri ve/veya asistleri tartıya koyabilirken, takım
savunmasındaki uyumsuzluklarının, hücumdaki bencilliklerinin ya da
tembelliklerinin kaç gole (hatta mağlubiyete) sebebiyet verdiğini ölçemiyoruz
maalesef. Ölçemediğimiz için de adilane bir mahkeme kuramıyoruz futbol kamuoyu
önünde.
Volkan-Olcan-Burak sıradağlarının onlardan 5
katı daha büyük olan Quaresma-Simao-Almeida kadar karlı olmadığını görebiliyoruz
yine de. Tabeladaki “güneş” ışığı gözümüzü kamaştırıyor zira.
Yakup Sabri İNANKUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder