Sen aslanları bilir misin Züleyha?
Ortalama bir aslan ortalama 13 yıllık ömründe yaklaşık
1200 kez avlanma başarısını gösterir. Yaklaşık 100’ü hava ve saha şartları
yüzünden elinden kaçar.
13 yıldır profesyonel olarak Barcelona formasını
giyen standart bir Xavi bu sezon yaptığı 1220
pasın sadece 73’ünü formadaşları
dışında başka yere göndermiştir.
Bunun farkında olan Allegri; Van Bommel,
Aquilani, Seedorf ve Boateng ile Xavi’nin av sahasını kapatıp
Barcelona’nın aç kalmasını umdu. Bu esnada Guardiola, Camp Nou’daki ilk
maçta başına dert olan Milan’ın bek çıkışlarını azaltmak için Messi’yi sağda
başlattı. Ortadaki boşluğu ise genç Thiago’nun ciğerlerine bıraktı. Thiago
Alcantara %91 isabetli pas ve 12 kilometre koşarak hocasının bu kararını
doğruladı.
Ağır Barça
savunmasını önde yakalayarak Kral Kupası Real Madrid modelini baz alan bir
yapıda uzun toplarla arkaya hızlı adamlarını sokma niyetindeydi Milan. Bu
konuda Madrid’den daha şanslı ve gerçekçiydiler. Zira ellerinde dünyanın en
başarılı uzun top yapabilen savunma oyuncusu var. Thiago Silva bu sezon maç
başına 10.2 uzun top ve %79 isabetle oynayan bir isim. Kabaca 2 pasından 1’i de
Zlatan Ibrahimovic ile kucaklaşıyor.
Ancak bu planın
işleyebilmesi için Milan’ın normalden daha arkada beklemesi / karşılaması
gerekliydi ve bu duruma alışkın değillerdi. Savunma zaaflarının ortaya çıkması
bu bağlamda sürpriz olmadı. İlk maçta olduğu gibi Barcelona Abate madenini iyi
deşti ve soldan 3. denemesinde gole ulaştı.
Milanlılar ne
zaman topu kapsalar kafaları Zlatan’a kalktı, olabildiğince çabuk Barça
kalesine akmaya çalıştılar. Barça’nın savunma uyumu ve 1 saniye önce
düşünebilme eğitimi boşlukları zamanında kapatıp Zlatan’ın merkezden kaçmasına
ve kenarda top alabilmesine neden oldu. Robinho’nun çıkması da bu anlamda
doğruydu. Kenara iş yapacak biri (Pato) girince Zlatan merkezde işleri
karıştırmaya devam edecekti.
Barça’nın
panzehiri ise dizilişte idi. Kağıtta 3-2-2-2-1 gibi ama aslında 1-3-3-3 gibi
yayılan 4-2-2-1-1’e dönüşen bir yapı oluşturarak (Bu kadar kaygan, akışkan bir
takımı sabit bir kalıba sokamıyorum) Milan’ın merkeze göndereceği balistik
toplara mümkün olduğu kadar yakın olabilmeye çalıştılar.
Sol bek Gianluca
Zambrotta sağ ayaklı bir oyuncu olduğu için, bir önceki maçta Dani Alves’in
ceza sahasını delen oyununa müsaade etmemişti. O’nu kenara kaçmaya mecbur edip
orta yapmaya zorlamış ve etkinliğini azaltmıştı. Alves’in olmaması bu nedenle
dezavantaj görünse de avantaja dönüştü. Guardiola oraya Puyol kalkanı koyarak
hem Milan’ın sol kanat etkinliğini azalttı hem de Zambrotta’nın takım savunmasına
olan katkısını ciddi biçimde rendeledi. Toplam 17 şut atan Barcelona, bunların
14’ünü merkezden, 3’ünü soldan denedi ve sağ tarafı hiç kullanmadı.
Zambrotta devre dışı kalınca, Milan sol gösterip sağ vurmaya
çalıştı. Seedorf takımı sürekli sola çeviriyordu ancak uzun çapraz toplarla
aniden sağa dönüyorlardı. Barça savunmasının dengesini bozmaya çalıştılar.
Maçın en çok faule maruz kalan oyuncusunun geleneksel bir
forvet olmaması ancak Carles Puyol sahadaysa mümkün! Aynı zamanda en çok top kesen
de Puyol. Kısaca kaptan gerçek anlamda savaştı.
Aslında herşey eşit giderken Messi standart sapma yaptı. Beraberlik
üzerinde yoğunlaşan bahsin çan eğrisini bozdu. 10 üzerinden 10 alarak sınıfın
yine en kıskanılan çocuğu oldu.
Barcelona standartları kalite enstitüsüne göre Barça gayet
normal, alabildiğine olağan. Lakin olağan dünya standartlarına göre Barça
standarttan sapalı çok oldu. Maçtan 2 gün önce “Kral” Marco Van Basten kati hüküm verdi. “Guardiola’nın
Barça’sı, Sacchi’nin Milan’ından daha iyi”
Gelmiş geçmiş en iyi takımı izliyoruz.