Dün akşam açıkça gösterdi ki; Türk
Futbolu’nun (hatta dünya futbolunun) 4-3-3 denilen (ama uygulamada 4-5-1 olan)
dizilişten mümkün mertebe uzak durması gerekiyor.
Atılan 5 golün 4’ünün takımlar 4-4-2
oynarken gelmesi sürpriz ya da tesadüf değildi. Hatta oyunun güzelleştiği
anların da hocaların 4-3-3’den (yani 4-5-1’den) vazgeçtiği bölümlerdi.
Süper Lig’de tüm takımlar 4-3-3 (aslında
4-5-1) oynuyor. Ligimiz zaten sert iken bir de üzerine göbekte 2 hatta 3 takoz
barındıran takımların sayısı bir hayli fazla. Orta yuvarlağa sığışmaya çalışan
6 kişinin mücadelesi futboldan çıkıp kör dövüşüne dönüyor ve maçlar bu yüzden
çoğu zaman ruhumuzu sıkıntı kıskaçlarıyla esir alıyor.
Eğer hakkını verebilseler sahaya hakim
olma ve topla daha fazla oynamak için tasarlanan 4-3-3 gözümüzü okşayan bir
futbolu önümüze koyar. Bunun için ilk şart 2 adet kenar forvet!
Riera, Simao ve özünde
Engin, Quaresma kanat oyuncuları. Bildiğimiz eski model, hızlı, teknik, taç
çizgisine bitişen, önündeki bekin belini kırıp penaltı noktasına orta yapan
sınıf. Leonardo, Giggs, Ginola, Zenden bu sınıfın son aristokratları. Elimizde
Giggs kaldı yadigâr. Modern futbol bu tarz oyunculara yeni bir misyon yükledi
ve altyapı eğitimleri bu misyonla evrildi. Yeni göreve “kenar forvet” ismi
yakıştı. Kenar forvetler (genelde) ters ayaklarıyla kanatlara yerleşiyorlar.
Solaksa sağ kanada, sağaksa sol kanada... Çünkü görevleri rakip savunmanın
göbeğine dalmak. İleri 3’lü bir mızrak başı gibi daralan üçgen bir yapıda,
rakip savunmanın karnını yarmakla / yıpratmakla görevli. Mızrağın sapını,
arkadan şok prese gelen orta saha oyuncuları oluşturuyor. Onların görevi
3’lünün deldiği boşluklara saldırmak ve kaptırılan topları çabucak geri kazanıp
akına (savunmayı delmeye ve yarmaya) devam etmek.
Elimizdekiler (Stoch, Ambarat gibi
azınlık hariç) kanat oyuncuları olduğu için hedef santraforlar yalnız kaldığı
gibi, orta sahada da bir tatsız tutsuz (zaman zaman ruhsuz) bir tango
izliyoruz.
Terim’in Galatasaray’ı, sakatlıklar
sonucu dengesi bozulan Beşiktaş savunmasını Necati-Elmander ikilisinin sürekli
baskısı ile yıkmaya çalıştı. Engin-Emre
Beşiktaş bekleriyle “kenar forvetlerinin” bağını kopartırken, Selçuk-Melo
ikilisi Gerrard-Lampard minvalinde oyun mentaliteleriyle İngiliz tarzı
Galatasaray’ın (ve 4-4-2’nin), lige (ve 4-3-3’e) olan isyan çığlığı oldular.
Pektemek’in girişiyle Beşiktaş da
İngilizce konuşmaya başladı. Quaresma’nın etkinliği arttı, zira özüne döndü.
Ernst ve Necip oyuna ve topa daha fazla hükmetmeye başladılar. Beşiktaş rakip
kaleye akmaya başladı.
Dünya futbolunda 10 numaraların yerini
‘sahte 9’lar aldı. Kanatların yerini ise kenar forvetler. Batının dizilişini
aldık ama mantığını alamadık. Sahte kenar forvetler üretmeye çalıştık. 2010
Barselona’sı gibi oynamak hayalinde 1960 model Barselona olduk.
Madem kenar forvet üretemiyoruz ya da
(niyeyse) transfer etmiyoruz, biz de kendi doğamıza adapte olmalıyız. Çift
forvetli o güzel günlere dönmeliyiz. Kadim 4-4-2 yahut 4-3-1-2 gibi bize uyan
dizilişlere geçmeliyiz. Galatasaray’a bu sezon şampiyonluğu getirecek gerçek
bu. Galatasaray’ı burun farkıyla foto finişte kazandıran gerçek bu. Çünkü
Galatasaray’ın sahte! 10 numarası, Türkiye’de olabilecek tüm 10 numaralardan
daha gerçek.
Yakup Sabri İNANKUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder