Acaba 1987'de ezeli rakibi Manchester City'den 5 yediği zaman "Nerdesin Sir Alexciler" denilmiş miydi United forumlarında? Gerçi o zaman ben 6 yaşındaydım, İngilizce bilmiyordum, internet yoktu, zaten Ferguson da "Sir" değildi.
Ama bazen rakiplerimizin forumlarında göz gezdiriyorum, hani şu sezon başında köy takımlarına elenen, bizim 2 kupamıza "biz yoktuk" diye ok atıp, geçen sene bizim olmadığımız ligde ve kupada becerip 1 kupa alamayan rakiplerimizin forumlarında. Hiç biri bizim kadar melankolik değil. Özellikle son 3-4 yılda bir "arabesklik" yerleşti Beşiktaş'a (bunun son yıllarda geç gelen şampiyonluklarla da ilgisi yok) ki aslında başlı başına bir konu bu ama uzatıp asıl konudan sapmayalım. Her fırsatta en zeki, en aklı başında topluluk diye övündüğüm Beşiktaş Taraftarı 90larda tanıdığım Fenerbahçe seyircisi kıvamında hareketlere, sözlere sapmaya başladı bu da ayrı bir konu.
Asıl konu şu;
6 yıl=5 Hoca=1 şampiyonluk.
Eminim 6 yıl sadece 1 hoca ile çalışsak, "en az" 1 şampiyonluğumuz olurdu. Buna emin olduğum kadar dün Nihat yerine Holosko oynasa "Holosko sana tahamülüm kalmadı" konusunun 90 sayfaya ulaşacağına eminim. Sakatlıktan henüz çıkmış Guti oynasa 60. dakikada tükeneceğinden ve "Onur neden oynamaz" denileceğinden eminim. Tabata-Delgado kıyaslamasının en az 3 konu başlığı altında daha yapılacağından da eminim. Yusuf ile başlasa "50 yaşına gelmiş, bu sezon hiç maça çıkmamış Yusuf neden oynar" denileceğinden de eminim.
Asıl durum şu, sene başında da yazdım bu sezon favori önce Trabzon sonra Bursa'dır. Bizim takımımız ne yazık ki yaratıcı oyuncu eksikliği çeken, pas özelliği kısıtlı olan oyunculardan kurulu ve eski oyuncularla hala başı ağrıyan yeni olmaya çalışan bir takım. Ancak Beşiktaş, 100. yılda dahil, savunma futbolu mentalitesiyle oynayan bir takımdı.
Hücum felsefesi takımın, yönetimin, camianın herkesin benimsemesini gerektirdiği bir felsefedir. Schuster in kazandırmaya çalıştığı şey 4-3-2-5-1-3 gibi tahtaya yazılıp edinilecek şeyler değildir. Schuster bir mantaliteyi öncelikle bu futbolcuların kafasına sokmaya çalışıyor. Hücum ederken savunmayı düşünebilen savunmadayken hücumda ne yapmalıyımın planlarını daha 2-3 hamle önceden kafasında yaşatabilen oyuncular yaratmaya çalışıyor. Ve bu o kadar zor birşey ki, elimizdeki oyuncuların yeterliliğini geçtim yeterli oyuncuların bile bir araya getirmesi çok uzun süreçler alabilecek bir taktik. Bu süreçten Barcelona da geçti, Real Madrid de geçti A.madrid de geçti Valencia da geçti ispanya da üst düzey takımların çoğu bu aşamaları yaşadı. Beşiktaş ta o sürecin içine girdi (Galatasaray 1996 da F.Terimle başladı ve uygun kadrolar ile yakaladı).
Schuster in istediği futbolu uygulayabilmek ve kalıcı olmasını sağlayabilmek için öncelikle çok ama çok sabırlı olmak, medyadaki ve camiadaki bazı örümcek kafalara prim vermemek gerekmektedir. Öncelikle de transferde ; zamanlama hatası yapmayan, geniş alanda oynamaya alışkın, alan savunmasını ezberlemiş, geniş alanda oynamayı becerebilen, mümkünse La Liga dan iki iyi stoper almalı. Galatasaray'ın UEFA'yı aldığı yıllarda Bülent, Popescu, Emre gibi az hata bile oynayan stoperleri ve onların önünde hücümu da, defansı da yapabilen ortasaha oyuncuları vardı. Bizim orta sahamız belki de daha iyi ama maalesef stoperlerimiz sadece adam markajında etkili olan, tuttukları adamlar yer değiştirince de en basit organizasyonlarda pozisyon veren adamlar. Ayrıca ; Üzülmez'den başka ters kademe bilen bek yok ama Hilbert her geçen gün ısınıyor, Rıdvan gelene kadar idare eder. Rıdvan; tam schuster in sisteminde yıldız olacak bir oyuncu,motorik özelliklere sahip bir bek.
Kısacası bu yıl hiç mızlanmadan ,sonuçlara bakmadan bu değişime sabretmeliyiz. Hocamız bu işi biliyor ve iki hokkabazın baskısı ile vazgeçecek çapsızlıkta da değil. Bazılarının dediği gibi "Rijkard " hiç değil.
Yeterki bizler ve yönetim arkasında dursun. Üstelik bu sistemi uygulamada belkide Avrupa da'ki en iyi 1-2 saha içi liderinden birisi de bizim takımımızda..
Değişim sancıları karnımızda dayanılmaz ağrılar yapıyorsa bunun nedeni doktor değildir. Daha önce yediğimiz hurmalardır. Öyle "2" hapla da geçecek bir ağrı olmadığı gibi 9 yerimizde de tahmin edilenin dışında başka hastalıklar çıktı. Bunlar da olabilir.
Milne'nin tedavisi 3 sene, Sir Alex'in tedavisi 6 sene sürdü.
Bizim kaç ay tahammülümüz olmalı?
Not: İtalik yazı ile yazılan sözler besiktasforum.net'ten İrfan Bey'e aittir.
Ama bazen rakiplerimizin forumlarında göz gezdiriyorum, hani şu sezon başında köy takımlarına elenen, bizim 2 kupamıza "biz yoktuk" diye ok atıp, geçen sene bizim olmadığımız ligde ve kupada becerip 1 kupa alamayan rakiplerimizin forumlarında. Hiç biri bizim kadar melankolik değil. Özellikle son 3-4 yılda bir "arabesklik" yerleşti Beşiktaş'a (bunun son yıllarda geç gelen şampiyonluklarla da ilgisi yok) ki aslında başlı başına bir konu bu ama uzatıp asıl konudan sapmayalım. Her fırsatta en zeki, en aklı başında topluluk diye övündüğüm Beşiktaş Taraftarı 90larda tanıdığım Fenerbahçe seyircisi kıvamında hareketlere, sözlere sapmaya başladı bu da ayrı bir konu.
Asıl konu şu;
6 yıl=5 Hoca=1 şampiyonluk.
Eminim 6 yıl sadece 1 hoca ile çalışsak, "en az" 1 şampiyonluğumuz olurdu. Buna emin olduğum kadar dün Nihat yerine Holosko oynasa "Holosko sana tahamülüm kalmadı" konusunun 90 sayfaya ulaşacağına eminim. Sakatlıktan henüz çıkmış Guti oynasa 60. dakikada tükeneceğinden ve "Onur neden oynamaz" denileceğinden eminim. Tabata-Delgado kıyaslamasının en az 3 konu başlığı altında daha yapılacağından da eminim. Yusuf ile başlasa "50 yaşına gelmiş, bu sezon hiç maça çıkmamış Yusuf neden oynar" denileceğinden de eminim.
Asıl durum şu, sene başında da yazdım bu sezon favori önce Trabzon sonra Bursa'dır. Bizim takımımız ne yazık ki yaratıcı oyuncu eksikliği çeken, pas özelliği kısıtlı olan oyunculardan kurulu ve eski oyuncularla hala başı ağrıyan yeni olmaya çalışan bir takım. Ancak Beşiktaş, 100. yılda dahil, savunma futbolu mentalitesiyle oynayan bir takımdı.
Hücum felsefesi takımın, yönetimin, camianın herkesin benimsemesini gerektirdiği bir felsefedir. Schuster in kazandırmaya çalıştığı şey 4-3-2-5-1-3 gibi tahtaya yazılıp edinilecek şeyler değildir. Schuster bir mantaliteyi öncelikle bu futbolcuların kafasına sokmaya çalışıyor. Hücum ederken savunmayı düşünebilen savunmadayken hücumda ne yapmalıyımın planlarını daha 2-3 hamle önceden kafasında yaşatabilen oyuncular yaratmaya çalışıyor. Ve bu o kadar zor birşey ki, elimizdeki oyuncuların yeterliliğini geçtim yeterli oyuncuların bile bir araya getirmesi çok uzun süreçler alabilecek bir taktik. Bu süreçten Barcelona da geçti, Real Madrid de geçti A.madrid de geçti Valencia da geçti ispanya da üst düzey takımların çoğu bu aşamaları yaşadı. Beşiktaş ta o sürecin içine girdi (Galatasaray 1996 da F.Terimle başladı ve uygun kadrolar ile yakaladı).
Schuster in istediği futbolu uygulayabilmek ve kalıcı olmasını sağlayabilmek için öncelikle çok ama çok sabırlı olmak, medyadaki ve camiadaki bazı örümcek kafalara prim vermemek gerekmektedir. Öncelikle de transferde ; zamanlama hatası yapmayan, geniş alanda oynamaya alışkın, alan savunmasını ezberlemiş, geniş alanda oynamayı becerebilen, mümkünse La Liga dan iki iyi stoper almalı. Galatasaray'ın UEFA'yı aldığı yıllarda Bülent, Popescu, Emre gibi az hata bile oynayan stoperleri ve onların önünde hücümu da, defansı da yapabilen ortasaha oyuncuları vardı. Bizim orta sahamız belki de daha iyi ama maalesef stoperlerimiz sadece adam markajında etkili olan, tuttukları adamlar yer değiştirince de en basit organizasyonlarda pozisyon veren adamlar. Ayrıca ; Üzülmez'den başka ters kademe bilen bek yok ama Hilbert her geçen gün ısınıyor, Rıdvan gelene kadar idare eder. Rıdvan; tam schuster in sisteminde yıldız olacak bir oyuncu,motorik özelliklere sahip bir bek.
Kısacası bu yıl hiç mızlanmadan ,sonuçlara bakmadan bu değişime sabretmeliyiz. Hocamız bu işi biliyor ve iki hokkabazın baskısı ile vazgeçecek çapsızlıkta da değil. Bazılarının dediği gibi "Rijkard " hiç değil.
Yeterki bizler ve yönetim arkasında dursun. Üstelik bu sistemi uygulamada belkide Avrupa da'ki en iyi 1-2 saha içi liderinden birisi de bizim takımımızda..
Değişim sancıları karnımızda dayanılmaz ağrılar yapıyorsa bunun nedeni doktor değildir. Daha önce yediğimiz hurmalardır. Öyle "2" hapla da geçecek bir ağrı olmadığı gibi 9 yerimizde de tahmin edilenin dışında başka hastalıklar çıktı. Bunlar da olabilir.
Milne'nin tedavisi 3 sene, Sir Alex'in tedavisi 6 sene sürdü.
Bizim kaç ay tahammülümüz olmalı?
Not: İtalik yazı ile yazılan sözler besiktasforum.net'ten İrfan Bey'e aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder