15 Haziran 2010 Salı

4-2-3-1, Vuvuzela ve Üründül


Allah mutluluklar versin, dün dünya evine giren sevgili İlker Ezibay´ın düğününde oldu mu bilmiyorum, ama düğünlerde yaşanan bir durum vardır. Eğlencenin harlandığı anlarda siz sessiz sakin, ağır takılıp karizma yaptığınızı düşünürken biri gelir kolunuzdan tutar ´hadi gel piste´ der. ´Bilmiyorum´ cevabına klişe gelir ´Biz biliyoz da mı oynuyos´

Şimdi bu 4 defans- 1 defansif orta saha- 2 merkez orta saha- 2 ileriye dönük kanat ve tek forvet klişesinden de gına geldi. Herkes öyle oynamaya çalışıyor. E bilen var bilmeyen var, yapan var, yaptığını sanan var!
Geçtiğimiz sezon 4 büyüklerin hepsi böyle oynuyordu (oynamaya çalışıyordu). Büyük deplasman maçları dışında 4-4-2, 4-3-1-2 oynayan Bursa şampiyon oldu.

O sistemin amacı moda deyimle 3. bölge denilen alanda oyunun hakimi olmak, çok pas yaparak rakip savunmayı hataya zorlamak. Yaratıcı oyuncuların fazlalığı nedeniyle bu sistemde pozisyon bulmakta zorlanılmıyor, ancak sorun gol atmakta başlıyor. Eğer böyle oynuyorsanız ve elinizde kaba anlamda golü koklayıp gelen pozisyonların %30-40´ını gole çevirecek bir forvetiniz olmalı.

Bunun yanında kenar oyuncuları ise yine gol içgüdüleri fazlaca olan oyunculardan olmalı. Bunlardan biri eksik olduğu zaman gol sıkıntısı -pozisyon sıkıntısı değil- başlıyor. Geçtiğimiz sezon Baros´un sakatlığından sonra Galatasaray´ın yaşadığı sıkıntının nedeni buydu. Fenerbahçe´nin sıkıntısı ise Güiza´nın sakatlanmamasıydı.

Her dönemde moda taktikler olur. Bakalım ´biz bilmiyoz o yüzden de oynamıyoz´ diyenler mi fark yaratacak yoksa modaya uyanlar mı?

Turnuvadaki favorim Capello´dan beri İngiltere. A.B.D önünde hayal kırıklığı yarattı yorumlarına ise katılmıyorum. Konfederasyon Kupası´nda geliyorum diye bağıran, hazırlık maçlarında ´bittiniz oğlum siz´ diye haykıran A.B.D beklediğim oyunu sergiledi. Kaleci hediyesini, direkten dönen topla eşitlediğimizde skorun adil olduğunu söyleriz.

Ve Maradona...

Kadroya yakışıklı, uzun saçlı esmer Latinleri koyarak kadın taraftar sayısını arttırmayı amaçladığını düşünmekteyim. Ah Cambiasso, ah Zanetti replikleri ile izledik maçı. Üzerine Maxi Rodriguez´i solak yapan bir spiker ve orta sahanın ortasına koyan bir yorumcu işkenceyi tamamladı.

Vuvuzela mı yoksa Ömer Üründül mü daha fazla rahatsızlık veriyor, kararsızım.

İyisi ile kötüsü ile başladı bir Dünya Kupası. Sağolsun devlet televizyonumuz HD olarak getirdi ayağımıza. Yalnız tek sorun bu kalitenin görüntü ile sınırlanması.

Ne spikerler, ne yorumcular ne de oynanan futbol HD.


http://www.macadogru.com/news.php?news_id=801

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...