25 Kasım 2010 Perşembe

Türk Futbolu'nun Değeri Nedir?

Başkent’e 200 km uzaklıkta şirin bir şehrin aslında köklü ama Avrupa arenasında tecrübesiz futbol takımı için Şampiyonlar Ligi’nde olmak bile başlı başına bir başarı aslında. Takımın teknik kadro ve futbolcularının toplam değeri yaklaşık 6,5 milyon avro civarında. Nitekim 5 maç sonunda attıkları gol sayısı 2, yedikleri gol sayısı 17. Şu ana kadar henüz puan alamadılar. Yine de MSK Zilina, özellikle son yıllarda atılım yapan Slovak Futbolu’nun yüz akı.

Zilina’ya benzer bir performansı geçen sezon Debrecen’de görmüştük. Tecrübesiz Macar ekibi Şampiyonlar Ligi macerasına 0 puanla veda ederken, attığı 5 gole karşılık, 19 gol yemişti. Aynı sezon İsrail ekibi M.Haifa da A Grubundaki macerasını puansız tamamlarken, defansif futbol anlayışı ile 8 gol yemiş, ancak hiç gol atamamıştı.

İsrail, Slovakya ve Macaristan Futbolu’nun dünyadaki yeri zaten belli. Asıl soru şu; Türk Futbolu ve şampiyon Bursaspor beklentileri ne kadar karşılıyor? Schuster’in dediği gibi futbolumuz köhne mi ya da Bursaspor’u tecrübesizlik sıfatı altında değerlendirip mevcut durumu normalleştirmeli miyiz?

Geçtiğimiz sezon Bursaspor şampiyonluğu son maçta kazanırken 3 büyüklere yöneltilen en büyük eleştiri konusu, aralarındaki “değer” farkına rağmen başarısız oldukları içerikliydi. Toplam değerleri 130-150 milyon avro arasında olan 3 büyüklere karşın 35 milyon avroluk Bursa şampiyon olmuştu. Sürekli olarak ligimizin marka değerinden bahsedilen bir ortamdayız. Hakikaten rakamlar Spor Toto Süper Ligi’nin Avrupa’nın en değerli 6. ligi olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda konuya bu “değer yaklaşımı” açısından bakalım.

Şampiyon Bursaspor’un bu sene kurduğu kadronun değeri 50-55 milyon avro arasında. Şampiyonlar Ligi’nde bu değere yakın diğer takımlar ve değerleri şöyle:

Twente:60 milyon avro

Braga:55 milyon avro

Auxerre:60 milyon avro

Rangers:60 milyon avro.

Bu takımlar arasında en şanssız kurayı çekerek Real Madrid, Milan ve Ajax ile aynı grupta bulunan Fransız Auxerre’in 5 maç sonunda 3 puanı var. Attığı gol 3 yediği gol 8. Portekiz temsilcisi Braga’nın attığı 5 gole karşılık yediği 9 gol var. Ancak topladığı 9 puan ile Avrupa Ligi’ni çoktan garantilemiş durumda olan Braga, eğer son hafta S.Donetsk deplasmanında kazanırsa, Arsenal’in durumuna göre 2. tura bile çıkma şansına sahip. Twente ise A grubunda şuana kadar 5 puan toplamış durumda eğer son maçta kaybetmezse Avrupa Ligi’ne kesin olarak gidiyor. Rangers ise temsilcimiz Bursaspor ile aynı grupta. 5 puana sahip İskoç temsilcisi Avrupa Ligi’nde yoluna devam edecek.

Öte yandan değer tablosunda yukarıdaki takımlardan daha aşağı sırada bulunan takımların durumu da dikkat çekici 38 milyon avroluk Basel 6 puanda, gruptan çıkma veya Avrupa Ligi şansı var. 35 milyonluk Cluj, 3 puanda ve Avrupa Ligi şansını son maça taşıdı. 38 milyon avro değerinde olan Danimarka temsilcisi Kopenhag ise grubunda 7 puanla 2. sırada ve Barcelona’nın alacağı sonuca göre gruptan çıkmak için kazanması bile gerekmeyebilir!

Bu durumu 2 şekilde yorumlayabiliriz. Ya ligimiz, takımlarımız, futbolumuz hakettiği ve/veya olduğu seviyenin çok üzerinde “işlem görüyor”. Ya da tecrübe “hesaplanmayan” çok değerli bir faktör. İki durum da aynı anda doğru olabilir. Şunu da eklemek lazım; ligimizin durumu da değer tablosuna ters bir görüntü sergiliyor. Üçte birini geride bıraktığımız ligimizde, Trabzonspor, Bursaspor, Kayserispor ve İstanbul Büyükşehir Belediye’nin kendi değerlerinin çok üstünde olan Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi sıralamada altına alması gibi “garip” bir durum var ortada. 3 büyükler için ligimizde tecrübe “baskın” bir faktör olamayacağı için 3 büyük kulübün futbolcularına değerinden çok fazla para ödendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Herşeyden önce Zico, Löw, Del Bosque, Gerets, Schuster, Rijkaard, Aragones gibi dünya çapında futbol adamlarının futbolumuzla ilgili eleştirilerine hakaret etiketini yapıştırıp arşiv odasına atmak yerine anlamaya çalışır ve değerinin çok üzerinde transferleri, menajer oyunlarını ve yönetenleri sorgularsak, futbolumuz eminim kısa sürede altın yıllarını yaşadığı 2000li yıllara dönecektir.

Zira 6.5 milyonluk Zilina ile 55 milyonluk Bursa paralel bir performans gösteriyorsa, “tecrübesizlik” sığınılabilse de, sürekli konaklanacak bir liman olarak kalmamalı. Aradaki 49 milyonun hakkı için tartışmalıyız.


http://www.macadogru.com/news.php?news_id=3229

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...