Daum’un Fenerbahçeli’nin kalbinde açtığı yaralara, beyninde oluşturduğu travmalara, taraftarın %80’in yazdığı reçetede geçen en kuvvetli ilacın ismi Azizsilin değil, Aykut Kocamandı.
Aykut futbolculuk döneminde 103 gollü Fenerbahçe´nin gol kralıydı. Veselinoviç´in Fenerbahçesi orta sahada topu oyalamayan, Rıdvan´ın, Aykut´un ve Turhan´ın koşu yoluna Oğuz milimetrik ölçümleriyle olabildiğince çabuk topu gönderen ve keyfine bakan bir şablona sahipti. Aykut´un düşünce yapısının temelleri burada atıldı. Bu yapıyı Jaba, Tita gibi oyuncularla, başında olduğu her takıma bütçesi oranınca işlemeye çalıştı. Fenerbahçe’nin başına geçtiğinden beri de aynı felsefe ile ilerlemeye devam ediyor. Niang, Stoch ve Dia bu mantık içerisinde Aykut’un ısrarlı isteği ile transfer edildi. Özellikle Niang için ciddi bir savaş verildi.
Öncelikle ilk düşünce devrimi burada başladı. Alışık olunan Fenerbahçe’nin parlatılmış, Güney Amerikalı ekseninin bol Figerli transferleri ve “forma satışı” sıfatlı renkli kumaşın altında sezon sonunu ummaktı. Ancak Aykut, futbolun, her daim liderlik payesine yaklaştırdığı, layık gördüğü Hollanda ve Fransa’ya teslim etti Fenerbahçesini.
Şimdi ise devre arası yavaş yavaş ortalığı aydınlatmaya başlarken görünen o ki, rotasını batan Brezilya güneşine değil İtalya, Fransa, Hollanda ufuklarına çevirdiği en kıymetli gemisinde çalışacak yeni tayfalar peşinde Aykut. Eğer istediklerini alabilirse, istediklerini gönderirse, bu kez rota, şampiyonluk denen en zengin, en fiyakalı limana doğru otomatik bir dönüş yaşayacaktır. O limana en erken varabilmek mümkün olmasa bile bir sonraki yolculuğa daha umutlu ve daha güçlü başlayacağını şimdiden söylerim. Kupada Ankaragücü mağlubiyeti bu yolculuğun olmazsa olmazı, fırtınalarıdır, gelir ve geçer.
Aykut takımını kurduktan sonra ancak o zaman benimseteceği futbol sistemini de daha net analiz edebileceğiz. Şimdilik heyecanla takip ettiğimiz konu, Aykut’un devirdiği hanedanlığın geldiği gibi giderek cumhuriyetin sınırlarından çıkmasıdır.
Mürekkep kabı dolu olduğu ve elinden kalemi alınmadığı sürece Aykut Kocaman’ın, Fenerbahçe’nin beyaz geleceğine yazdığı mektuplara tarihi imzalar atacağına tüm kalbimle inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder